Thursday, October 19, 2006

Canon Beach Pazar Gezintisi

Benim haftasonu pek izinli oldugum gorulmez ama bu yeni patronicem bu ara keyfine gore izin gunleri tayin ediyor, bende pek sikayetci olmuyorum halimden. Haftaici Pazar gunu icin planladigimiz gibi okyanusa gitmeye karar verdik kizlarla. Bir senedir tanidigim 'kod adi' Gigi olan Turk kiz arkadasim ve iki yeni Turk au-pair kizlarla birlikte keyif yapacaktik.

Butun hafta idare eder bir sicaklikta olan hava, Cumartesi aksami itibari ile degismeye karar verdi. Gece yatmadan once baslamisti yagmur yagmaya. Pazar sabahi kalktigimda yagmaya devam ediyordu aynen havadurumunda soyledikleri gibi.

Portland yagmuru bir basladimi bitmek bilmez. Gigi’yi arayip kizlar hala okyanusa gitmek istiyor mu diye yoklama cektirdim, istiyorlardi. Zaten yapacak baska ne eglencemiz vardi ki. Onlari downtown’dan aldiktan sonar ciktik yola. Benim Kulusturzadelerden Toyota Pasa sulalesine mensub 17 yasindaki gencecik! Corolla hanimkizim epey bir zorlandi giderken. En fazla 30 dakiklik yol katetmisti bugune kadar. Bu seferki sinavi 2 saate yakin ve inisli cikisli yollar olunca zorlandi tabi. Bazi anlarda gaza bastim bastim cikmadi o ibre yukari. Kizim inleye inleye gitti yollari. Tabi ben onu “hadi kizim, yapabilirsin kizim, sana guveniyorum kizim” seklinde tesvik edici sozlerle gaza getirdim.


Gittigimiz yer Portland’a yaklasik 2 saat araba yolculuguyla gidilen Pasifik Okyanusundaki sahil kasablarindan birisiydi. Canon Beach denen bu yer kucuk yazlik bir mekan. Kisin kalanlar daha cok emekli kisiler veya doga ile basbasa olmayi seven maceracilardan olusuyor. Guzel havalarda buralar tiklim tiklim oluyor(mus, ben daha o sicaklarda gidemedim). Yaklasik 9 mil uzunlugunda sahilde yuruyus yapanlar, voleybol, frizbi oynayanlar, kopekleriyle gezenler, suya giren kopekler, ucurtma ucuran insanlarla dolu oluyor. Kis aylarinda haliyle okyanus oldugundan dolayi daha soguk oluyor. Nasil bize soguk hava kutlesi Balkanlardan geliyorsa, Oregon’a da hep buradan soguk hava geliyor.

Merkezde kucuk kucuk dukkanlar, restoranlar var. Diger yerler su filmlerde gordugumuz okyanus evlerinden iste. Luks olanida var dokuk olani da var. Yazin kiralamak icin Rental Beach House’lar var. Insallah onu yapmakda kismet olur. Bu kadar abartilmis on bilgiden sonra herzamanki detayli yazima geri doneyim.

Yagmurlu ve bol cene calmali yolculuktan sonra okyanus kiyisinin gunesli olmasi bizim icin guzel bir supriz oldu. Pasifik okyanusunun bu kismi yaz bile olsa hep soguktur. O yuzden kalin kazaklar, montlar seklinde hazirlikli gelmistik ama havanin guzelligiyle botlarimizi cikarip ayaklarimizi suya soktuk. Biraz civi gibiydi ama biz daha civiydik o gun. Kendimizi eglenmeye programlamistik.

Kumlara ayak basar basmak her birimizin yaptigi tek sey vardi. Elimizde cubuklarla kumlara adimizi yazmak.Her birimizde kamera olunca orada oldugumuz sure icersinde cart curt foto cektik. Kim kimin makinasinda, kim kimi cekiyor belli degil bir durum vardi. Gigi’nin verdigi direktiflere gore o pozdan bu poza resimler cektik. Onun kamerasinda ki bir ozellik 16 kareyi pespese cekebiliyormus. Iste o sapik resimlerim onun kamerasinda. Bilare bana iletince bende buraya aktaririm.


Birde Turk Filmi cektik. Onumuzde su, kim deniz uclusu olunca nasil olurda bu romantik Turk filmi karelerini unutabilirdik ki. Ben ve Bursali 16 E. ilk ikiliydik. Sonra Gigi ve Istanbul'lu 34 E. bas aktorler oldular. Yavaslatilmis sekilde kosup birbirimize ulasinca ben kizi kucagima alip dondurdugum. Beklenmedik bir hareket yaptigim icin kiz gulmekten koptu.

O kadar azinca yorulduk tabi. Kendimizi kumlara attik. Bir Pasifik Hatirasi resmide oyle cektik. Sonra 34 E. Basinin ustunde amuda kalkti, ben parendeler attim koca sahilin yumusak ama islanmis kumlarinda. Hizimi alamadim birde ellerimin ustunde amuda kalktim. Hala kalkabildigime sasirdim dogrusu. Ne de olsa vucut agirlasti sekilde goruldugu gibi. Belediye her ne kadar izin vermesede ben kat cikmaya devam ediyorum. Veranda(gobek), Balkon(mide), Cati kati (ikiz odalar), e tabi olmusken birde tam olsun dusuncesiyle kocaman bir arka bahce(popo).

Acikma sinyalleriyle birlikte geri donus hazirligimiza gectik. Dukkanlari soyle bir turlayalim derken yagmur baslayinca vazgectik ve arabaya atlayip yol uzerinde bulunan yemek yiyecegimiz yere gittik. Okyanusdayken yagmura yakalanmama mutlulugu yerini benim kulusturzadelerinden Corollam yine 40 miles’in uzerine cikmaya zorlaninca bende insallah yolda birakmaz panigine birakti.

. Gigi arkadasda yemek yerlerini karistirinca benim daha onceden gitmis oldugum kutuklu yere gittik. Eger tiklarsaniz resimlerine ulasabilirsiniz. Buranin ozelligi sadece kocaman kutuklerden olusmasi. Agac isinde olan bir ailenin sahip oldugu bu restoranin catiyi tutan o kocaman kutugu Amerikanin en buyuk olanimiymis neymis. Masalarda aynen tonlarca agirlikta ve uzun olan kutuklerden olusuyor. Upuzun testereler, agac malzemeleri, resimleri ile muze gibi bir yer. Yine kocaman kutuklerden agactan oyma heykeller yapmislar. Bizde resimlerden goruldugu uzere ustune cikip poz verdik. Restoranin arkasindan ise kucuk bir dere akiyor. Sonbaharin degisik renklere burudugu agaclarla resim cekilmeyi ihmal etmedik tabi.

Yemeklerimiz gelene kadar sominenin basina gecip isindik. Buz gibi soguk okyanusta ayaklarimiz cibil cibil dans ederken neredeyse baldirlarimiza kadar islanmistik. Resim cekmeye devam ettik. Kameralarin pili bitti bizim piller bitmedi.


Donus yolculugumuz yorgunluktan biraz daha sessiz gecti ama kahve icmeden gitmedik evlere. Kardesimde bize katildi. Bu kahve hipilerin oturdugu bolgede yer aliyor. Cok sevdigimiz bir yer cunku yazin bahcesi cok keyifli oluyor. Burada yerler musait olmasina regmen cok yerde oyle disariya masa atma olayi fazla yok. Iki uc masayla idare eder cogunlugu.

Burasi bize bizim oralarin kafelerini, caybahcelerini hatirlatiyor. Ici ise Taksim'deki kafeler tarzinda. Eski tarzda bir ev, duvara asilmis duvar halisi, tahta sandalye ve masalar, kumas ve kagit kaplama duvarlar...Cesitli tutunlerle nargile icebileceginiz gibi meze cesitleriyle sarap yudumlayabilir veya kahvenizin tadini cikarabilirsiniz. Kis ayi icinde yanlari acik, ustu kapali ama kocaman bir isiticisi olan bir bolum yapmislar. Isiticinin tam tepemizde olmasi bizim yorgunlugumuzun uzerine birde mayisiklik ekleyince artik eve donme saatimiz gelip catmisti. Burada cekildigimiz toplu foto henuz bana ulasmadigindan kotamiyorum. Bir dahaki sefere insallah.

Uzerimde tatli bir yorgunluka eve dondugumde cok mutluydum. Tum gun deli gibi yagmur yagmis olan Portland yerine okyanusun serin ama gunesli ve deniz kokan havasi cok guzeldi.

5 Yorum:

Anonymous said...

BACCCCCCIIIIIIIIIIIIIIIIIMMMMMMMMMM
COOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOKK!!!!!!!!!!
KISKANDIMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMM.

E.

nilly said...

Bir daha gelirsin senlede gideriz insallah E. :)

IBEKING'im banner icin cok tesekkur ederim. Simdi sayfam yesil fistik oldu. Icim acildi. Ellerine saglik.

Anonymous said...

Super super superrr, yahu o turk kizlarindan bizim bolgeye neden dusmuyor acaba:) hep gelenler erkek, kiz olanlarda giciklik sinirlarinda dolaniyorlar hic yaklasmamak gerekiyor yanlarina akil ve de ruh sagligi icin:) hersey harika gecmis, okyanusa bu kadar yakin olmaniz ne guzel.. iste en buyuk terapi budur, bundan guzel de bir gun geciremez insan sanirim..

optuk biz seni Paris'le:)

Banu

Anonymous said...

Canim wallahi super gecmis. Ben bilem kiskandim. Kizkiza bu kadar mi eglenilir.. En son kiz arkadaslarimla ne zaman vakit gecirdim hatirlamiyorum bile..
Sister

nilly said...

Banucum, nedense au-pairler hep bu taraflara yollaniyor. Dogu tarafina yollananlari bende daha duymadim :) Akil ruh sagligi olayina katiliyorum. Ama azinlik olunca ister istemez gorusuyorsun bazilariyla.

Sisterim, tatliskom, insalaah yegenle gelebilirsinizde sizlede yapariz boyle bir eglence. Eglencenin kralini yapariz.

Ramazan bitince yolladigin fasil CD'leriyle bir fasil gecesi yapmak lazim aslinda ama bizim huysuz komsular musade ederse tabi! Ev alma komsu al ne guzel bir lafmis. Daha oyle kafa komsulara hic dnk gelemedik.