tag:blogger.com,1999:blog-299235262024-03-08T03:15:51.742+03:00Nillynillyhttp://www.blogger.com/profile/07180671307841246929noreply@blogger.comBlogger251125tag:blogger.com,1999:blog-29923526.post-43470588023266609662021-11-19T10:43:00.004+03:002021-11-19T10:43:57.437+03:00Metaverse ve WEB 3.0<p> <strong><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif; font-size: 15.0pt;">Internetin Geleceği MetaVerse</span></strong></p><p><b><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif; font-size: 15.0pt;">
<strong>WEB’in Geleceği WEB 3.0</strong></span></b><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif; font-size: 10.0pt;"><br />
<br />
</span><strong><span style="background: black; color: white; font-family: "Arial",sans-serif; font-size: 18.0pt;">METAVERSE</span></strong><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif; font-size: 10.0pt;"><o:p></o:p></span></p>
<p><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif;">Hayatımıza
hızlıca giren internet ile birlikte çok yol kat ettik. Gün geçmiyor ki yeni bir
teknoloji ile karşı karşıya kalalım.</span><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif; font-size: 10.0pt;"><o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal"><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif;">Bir
önceki yazımda Squid Game’den bahsetmiştim. Söz konusu youtube’dan video
izlemek olunca önerilen videolarında ardı arkası kesilmiyor.<br />
<br />
Barış Özcan’ı severek takip ediyorum. Karmaşık şeyleri bile sadeleştirerek çok
güzel anlatıyor. Internet’in bir sonraki seviyesi ne ola ki derken aslında
bildiğimiz ama tamamı ile içine atılmadığım bir dünya olduğunu gördüm.</span><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif; font-size: 10.0pt;"><br />
<br />
</span><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif;">Avatar, Matrix gibi filmler, Mine Craft gibi oyunlar ile aslında kısmen de
olsa tanışmışız. Web dünyasından ayrı bir şekilde kurulan ütopya gibi bir
evrenden bahsediyor. Mine Craf’ı 8 ve 14 yaşındaki yeğenlerim sayesinde
oynarlarken görmüştüm. Zamanında Farmvill oynayan biri olarak oyun dünyasına
kendimizi fena kaptırabiliyoruz. 2 boyutlunun 3 boyutlu hali gibi gelmişti. Ben
ekin ekip onlar büyüsün de çiftliğimi genişleteyim diye uğraşırdım, onlarda
bloklarla evler, karakterler yapıp kendilerine alanlar yaratıyorlar. SİMS oyunu
da benzer bir durumdu.<br />
<br />
Şimdi bunların hepsinin ayrı bir yerde paralel evren gibi olduğunu düşünün.
Sınır yok, gezegenler arası dolaşmak gibi birşey. Bunun için en önemli olay
sanal gerçeklik gözlükler ve giyilebilir araçlar. Bu araçlar sadece saat, gözlük
değil; kostümler sayesinde bu sanal alemde yaşadığın şeyleri vücudunda
hissetmeni sağlayan araçları da kapsıyor.</span><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif; font-size: 10.0pt;"><br />
<br />
</span><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif;">Tabi bunu yazarak anlatmak kolay değil, hem de tam olarak herşeyi
sindirememişken. Barış Özcan'ın görselle desteklediği video ve önerdiği bir
filmi seyrettiğimde ne demek istediğini daha iyi anladım.</span><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif; font-size: 10.0pt;"><br />
<br />
</span><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif;">Barış Özcan’ın Metaverse videosu:<br />
</span><a data-cke-saved-href="https://youtu.be/kbDEojkAt9c" href="https://youtu.be/kbDEojkAt9c"><span style="color: #0782c1; font-family: "Arial",sans-serif;">https://youtu.be/kbDEojkAt9c</span></a><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif; font-size: 10.0pt;"><br />
<br />
</span><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif;">Ready Player One – Türkçe Altyazılı Fragmanı<br />
</span><a data-cke-saved-href="https://youtu.be/MEsLp47Fdow" href="https://youtu.be/MEsLp47Fdow"><span style="color: #0782c1; font-family: "Arial",sans-serif;">https://youtu.be/MEsLp47Fdow</span></a><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif; font-size: 10.0pt;"><br />
<br />
</span><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif;">Netflix'te ‘Ready Player One’ isimli film metaverse’ün neye benzediğini
bize gösteriyor. Birçok gelecek filminde gördüğümüz gibi bir tarafta
konteynerlardan oluşmuş, daha fakir bir yerleşim yeri varken diğer tarafta daha
gelişmiş yerleşim yerlerinin olduğu bölgeler.</span><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif; font-size: 10.0pt;"><br />
<br />
</span><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif;">Hangi bölgeden olursa olsun herkes günlük işe veya okula gider gibi sanal
gerçeklik gözlüğü ve giyilebilir araçları ile bu dünyaya dalıyorlar. Burası bir
taraftan sosyalleşebildiğin bir yer, bir taraftan da oyunlarımız da olduğu gibi
coin toplayarak kendine yeni bir kostüm, silah, aksesuar gibi şeyler
alabileceğin alanlardan oluşuyor. Yıllar geçtikçe burası da gelişiyor. Ancak
film, burayı geliştiren kişinin ölmeden önce yaptığı bir konuşma ile bir
yarışma yapması ve oranın sahipliğini vaad etmesini konu alıyor.<br />
<br />
Barış Özcan, ilk kez böyle ortamda canlı bir konser organize edildiğini ve
biletlerinin hızlıca satıldığını belirtiyor. Holigramlar, avatarlar derken
belki arkadaşlarımızla café’de buluşmak yerine avatarlarımızı bu dünyada
buluşturacağız. Café’nin karşısında Watsons reklamı olacak, giyilebilir araçlar
sayesinde tester rujumuzun tadını hissedeceğiz belki de!<br />
<br />
Futuristik Ufuk Tarhan’da geçtiğimiz günlerde bununla ilgili bir yazı paylaştı.<br />
<a data-cke-saved-href="https://www.posta.com.tr/yazarlar/ufuk-tarhan/kurgu-hayatina-hazir-misin-2390785" href="https://www.posta.com.tr/yazarlar/ufuk-tarhan/kurgu-hayatina-hazir-misin-2390785"><span style="color: #0782c1;">https://www.posta.com.tr/yazarlar/ufuk-tarhan/kurgu-hayatina-hazir-misin-2390785</span></a></span><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif; font-size: 10.0pt;"><br />
<br />
</span><strong><span style="background: blue; color: white; font-family: "Arial",sans-serif; font-size: 18.0pt;">WEB 3.0</span></strong><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif; font-size: 10.0pt;"><br />
<br />
</span><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif;">Diğer bir Barış Özcan videosu ise WorldWideWeb diye bildiğimiz internetin
kendi geleceğinden bahsediyor. İlk olarak WEB 1.0 olarak piyasaya çıktığında
sadece izleme/okuma amacı ile kullanabildiğimiz, 1999 itibari ile WEB 2.0 ile
şu an da kullanmakta olduğumuz tüm sosyal media araçlarının popülerleşmesi,
yükselişe geçmesi ve kullanıcılar olarak izlemek/okumak dışında kendimizinde
etkileşime olmasını esas alıyor. Linkten linke geçebilmemiz, yazmamız,
resim&video paylaşmamız gibi atılımların yapıldığı dönem ve sistem.<br />
<br />
Bu iki sürümde merkezi sistem aracılığı ile bağlantıda olmamızı sağlıyor. Bir
yere bağlanamadan hiç birşey yapamıyoruz.<br />
<br />
Sonraki aşama olan WEB 3.0’ın ise merkezi sistemi olmadan biribirimizle
bağlantıda olabileceğimiz bir oluşum. Bunu da <strong>blockchain</strong> örneği
ile vermiş. Herkesin bireysel bağlantılar kurabileceği, daha özgür ve
demokratik bir ortam sağlayacağı düşünülüyor. Çünkü bizler sosyal medyada
aldığımzı ücretsiz hizmetler gibi şeylerde ürün hizmeti aldığımızı düşünürken
esas ürün bizleriz. Big Data olarak adlandırılan büyük veri ile bizi bizden
daha iyi tanıyorlar. WEB 3.0’ın Blockchain düzenine sahip olması ile kendi
verilerimize daha çok sahip çıkabileceğimiz düşünülüyor. Hala blockcahin'i çok
anlayamadığımdan bu WEB 3.0 biraz karışık geldi, biraz daha video seyretmem
lazım :)<br />
<br />
Barış Özcan’ın WEB 3.0 + Metaverse<br />
<a data-cke-saved-href="https://youtu.be/YuIQQ6Ce08Y" href="https://youtu.be/YuIQQ6Ce08Y"><span style="color: #0782c1;">https://youtu.be/YuIQQ6Ce08Y</span></a></span><o:p></o:p></p>nillyhttp://www.blogger.com/profile/07180671307841246929noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-29923526.post-72333502843237880872021-11-19T10:43:00.000+03:002021-11-19T10:43:00.056+03:00Squid Game'e Başka Yönlerden Bakma<p> </p><h1><strong><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif; font-weight: normal;">Squid Game Hangi Gerçeğin Yansıması?</span></strong><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif; font-weight: normal;"><o:p></o:p></span></h1>
<p><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif;">Aslında çok başka
bir şeyden bahsetmek için buraya geldim ama oraya nasıl geldiğim buradan
geçiyor. Çok uzun olmasın diye esas konuyu sonraki postta paylaşacağım.<br />
<br />
Meşhur Squid Game dizisini izledikten sonra Eğitim ve Gelişim Departmanımızın
yayınladığı bu webinar'ı </span><span style="color: #0782c1; font-family: "Tahoma",sans-serif;">(</span><span style="color: black; font-family: "Tahoma",sans-serif;">Squid Game Hangi Gerçeğin
Yansıması?) </span><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif;">dinledim. Bu dizi üzerine görüşlerini paylaşan kişilerin farklı
yaklaşımlarını gördüm. Sadece diziyi ele almamışlardı. Dünyanın geldiği nokta
ve gittiği noktadan da bahsediliyordu. Ben aslında şiddetten bahsedileceğini
düşünmüştüm ama çok farklı yönlerden konuyu ele aldılar. 7 günde 111 milyon
izleyiciye ulaşarak Netflix tarihinin en hızlı çıkış yapan dizisi olmuş. Bu
program youtube üzerinden de seyrediliyordu. Youtube'de açtığımda yan ekranda
çok sevdiğim Barış Özcan'ın bir videosu dikkatimi çekti. Onu da izledim.
Hepsinden aklıma kalanları özetlersem;</span><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif; font-size: 10.0pt;"><o:p></o:p></span></p>
<p style="margin-left: 36.0pt; mso-list: l0 level1 lfo1; tab-stops: list 36.0pt; text-indent: -18.0pt;"><!--[if !supportLists]--><span style="color: #333333; font-family: Symbol; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7.0pt "Times New Roman";">
</span></span></span><!--[endif]--><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif;">Pazarlama tarafından konuya bakıldı. Dizinin yayınlanmasından
çok kısa bir süre sonra e-ticaret sitelerinde 2000'den fazla dizi kostümlerinin
satışa başladığını, dizide giydikleri Vans marka ayakkabının satışının %7800
artış gösterdiği belirtilyor. Bizlerde çok kısa süre içersinde sokak arası
pazarlarda numalarandırılmış yeşil eşofman takımları satışları ve Tik Tok'ta
çekilmiş bir çok parodi görmeye başladık.</span><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif; font-size: 10.0pt;"><o:p></o:p></span></p>
<p style="margin-left: 36.0pt; mso-list: l0 level1 lfo1; tab-stops: list 36.0pt; text-indent: -18.0pt;"><!--[if !supportLists]--><span style="color: #333333; font-family: Symbol; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7.0pt "Times New Roman";">
</span></span></span><!--[endif]--><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif;">Güney Kore'nin kabuğundan çıkıp kendini dünyaya tanıtma ve
kendinden daha çok söz ettirmek için çok katmanlı planlarını devreye sokmasından
bahsediliyor. En çok dikkat çeken K-Pop akımı ile özellikle küçüklerin ve
gençlerin ilgisini çekmekle kalmayıp Kore Güzelliği ile kadınları da içine
çeken trendler oluşturulması Güney Kore'nin planlarının bir parçası olarak
görülüyor. Dizinin de bu planlarının içinde olabileceğinden bahsediliyor.
Ayrıca Güney Kore'nin ileriki yıllarda çok yükselişte olacağı ve Japonya gibi
teknolojiyi en iyi kullanan ülkeler arasında olacağı konuşuluyor.</span><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif; font-size: 10.0pt;"><o:p></o:p></span></p>
<p style="margin-left: 36.0pt; mso-list: l0 level1 lfo1; tab-stops: list 36.0pt; text-indent: -18.0pt;"><!--[if !supportLists]--><span style="color: #333333; font-family: Symbol; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7.0pt "Times New Roman";">
</span></span></span><!--[endif]--><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif;">Toplumun kapitalizm karşındaki durumunu da ele aldılar. Paranın
gücünü ve insanların fakirleşmesinden kaynaklı olarak paraya olan ihtiyacının,
zaafının nasıl kullanıldığını gösteriyor. Hayatta kalmak için verilen
mücadelelerin, parayı elinde tutanın gücü elinde tuttuğunun, hayatından başka
kaybedecek bir şeyi olmayanların gireceği risklere kadar...</span><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif; font-size: 10.0pt;"><o:p></o:p></span></p>
<p style="margin-left: 36.0pt; mso-list: l0 level1 lfo1; tab-stops: list 36.0pt; text-indent: -18.0pt;"><!--[if !supportLists]--><span style="color: #333333; font-family: Symbol; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7.0pt "Times New Roman";">
</span></span></span><!--[endif]--><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif;">Aslında dizinin çok basit görsel çekimlerle yapıldığı, renklerin
kullanılmasının diziyi çekici hale getirdiğini, geleneksel çocuk oyunları gibi
en basit hali ile oyunun kurgulanmasının etkili olduğunu söylüyorlar. Ayrıca
oyun kurallarının çok basit olmasının da etkisi söyleniyor. Kazanırsan yüklü
bir miktarda para alacaksın, kaybedersen öleceksin. Bu kadar basit! Üstelik
oyundan çekilmek istersen çekilebilirsin. Ana karakterin aslında işe yarmaz,
beceriksiz, işsiz, annesinin eline bakan, kartını çalan, at yarışı ile geçimini
sağlayan sevimsiz birinden kızına olan düşkünlüğü ve oyun süresince insanlara
gösterdiği ilgi ile sempatikleştirildiği ve karaktere tutunmamızı sağladığı
belirtiliyor.</span><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif; font-size: 10.0pt;"><o:p></o:p></span></p>
<p style="margin-left: 36.0pt; mso-list: l0 level1 lfo1; tab-stops: list 36.0pt; text-indent: -18.0pt;"><!--[if !supportLists]--><span style="color: #333333; font-family: Symbol; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7.0pt "Times New Roman";">
</span></span></span><!--[endif]--><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif;">Tabi ki dizinin esas olayı çok şiddet içeren görüntülerinin
olması ancak gün boyu TV'lerde gösterilen program, realty show ve dizi
içeriklerinde çok daha fazlasına maruz kalındığının da altını çizdiler. Her ne
kadar buğulandırılarak gösterilse de hem fiziksel şiddetin hem de duygusal
şiddetin işlendiği onlarca içerik bulunuyor. Yani normalde çok daha fazla dozda
şiddeti çoluk çocuk bünyemize alıyoruz. Dizideki çerez gibi kalıyor maalesef.</span><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif; font-size: 10.0pt;"><o:p></o:p></span></p>
<p><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif; font-size: 10.0pt;"><br />
</span><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif;">Dizi çıkar
çıkmaz bende bir solukta izlemiştim. Ama enine boyuna hiç düşünmemiş ve bu
kadar hızlı zamanda bu kadar çok konuşulacağını gerçekten düşünmemiştim. Çünkü
Testere gibi filmler varken bu dizi bana öyle korkunç şiddetli gelmemişti.
Çocukların bile izlediğini, yeşil ışık kırmızı ışık diye oyunlar oynamaya
başladıklarını öğrenince gerçekten şaşırmıştım. Bu webinar ve Barış Özcan'ın
videosu diziye farklı açılardan düşünmemi sağladığı için bende yazmak istedim.</span><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif; font-size: 10.0pt;"><o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal"><span style="color: #333333; font-family: "Arial",sans-serif; font-size: 10.0pt; line-height: 107%;"><br />
<strong><span style="font-family: "Arial",sans-serif;">Youtube'dan:</span></strong><br />
<span style="background: white;">https://youtu.be/CrcpQINXetQ</span><br />
<br />
<strong><span style="font-family: "Arial",sans-serif;">Barış Özcan Youtube linki:</span></strong><br />
</span><a href="https://youtu.be/dt_lLSRX7tc"><span style="color: #0782c1; font-family: "Arial",sans-serif; font-size: 10.0pt; line-height: 107%;">https://youtu.be/dt_lLSRX7tc</span></a><o:p></o:p></p>nillyhttp://www.blogger.com/profile/07180671307841246929noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-29923526.post-37220305231446853202017-05-18T10:01:00.000+03:002017-05-18T10:01:15.252+03:0019 Mayıs 1993 - Gençlik ve Spor Hatırası<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<br />
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEghSW6QyPNjU-2TqXj0hJep-2OzZBapbTbYWlsUffVZ2ZsIuqO0DtUz29zX_SFqnAj_KaIjn5LIwbR1bVGzdY8dbQHF7Nf5h2rcnGSDKB0ENPixHoN2coFxkUsuvrmRS1CU-_9t/s1600/m6.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="220" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEghSW6QyPNjU-2TqXj0hJep-2OzZBapbTbYWlsUffVZ2ZsIuqO0DtUz29zX_SFqnAj_KaIjn5LIwbR1bVGzdY8dbQHF7Nf5h2rcnGSDKB0ENPixHoN2coFxkUsuvrmRS1CU-_9t/s320/m6.JPG" width="320" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg-kp2KTrJMaw1bW7Nsj31jc-GWWTbGNvIBMlsrSjeC7z43fywQ6V35WrXEh-4fhAlQ8LtrQxpTwSV1UVbRKRJf2lBvH-tM0wj1ojcnPnB1612Bc7M2bEVgiFGee9LIzICl5eXD/s1600/m8.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="222" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg-kp2KTrJMaw1bW7Nsj31jc-GWWTbGNvIBMlsrSjeC7z43fywQ6V35WrXEh-4fhAlQ8LtrQxpTwSV1UVbRKRJf2lBvH-tM0wj1ojcnPnB1612Bc7M2bEVgiFGee9LIzICl5eXD/s320/m8.JPG" width="320" /></a>Yıl 1993, lise zamanları. Tam olarak söylemek gerekirse lise 2. Sınıfta ve 16 yaşındayım :) 19 Mayıs’ta İnönü Stadyumunda gösteri yapacak okullar arasına tekrardan seçilmişiz. Beden derslerinde ve gün yaklaştıkça öğle aralarında kendi bölümümüzün çalışmalarını yapıyoruz. Herkes bir araya geldiğinde nasıl bir görüntü çıkacak çok merak ediyoruz çünkü birkaç okulun birleşmesi ile büyük resimdeki yerimizi ancak görebileceğiz. Bazen daire şeklini alıyoruz bazen bir spiral gibi bir şeklin bir ucunu oluşturuyoruz. İki uçtan bir tanesinin en ucundayım ve yanlış yöne gidersem kareografiyi bozan kişi olarak parmakla işaret edileceklerin başını çekiyorum :)<br /><br /> Kıyafetlerimiz de sonunda ulaştı. Renkli bir tayt, mor body ve etek, mor espardil ayakkabı bir çubuğa bağlı turuncu kurdelelerimiz var. Kıyafetli provalarımızda haftalardır çalıştığımız kol hareketlerinin ne olduğunu ancak anlıyoruz. Bu kurdeleleri sürekli havada sallıyor, döndürüyor, daireler çiziyoruz.<br /><br /> Ve gün geliyor, otobüslerle İnönü stadyumuna gidiyoruz. Hava biraz bulutlu. Tüm okulların bir araya gelmesini beklerken hafif bir bahar yağmuru altında ıslanıyoruz. Espardillerimizden ayaklarımıza su sızıyor ama heyecanımız büyük olduğu için aldırış etmiyoruz. Az sonra kortej sırasında tepemizden ensemizi yakan güneşle ısınacağız zaten :)<br /><br /> Acaba yukarıdan nasıl görüneceğiz, acaba hareketimizi unutacak mıyız, acaba ailelerimiz bizi bu kalabalığın içinde ayrıt edebilecekler mi, acaba kamera yakın çekim yapar mı? TRT’de canlı yayındayız ama öğretmenlerimizden tembihliyiz, el sallayıp grubu bozmayacağız.<br /> Seyirciler de yerleşip saatimiz geldiğinde bizi çalıştıran öğretmenler önümüzde, okulumuzun flaması ile birlikte kortej yürüyüşüne geçiyoruz. Protokolün oradan geçerken kafalarımızı sağa çevirip selamlamamız isteniyor. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile program başlıyor. Sesi gürül gürül çıkan bir kız bir erkek öğrencinin mikrofondan şiir sesleri yükseliyor. Bu sırada tüm okullar tablodaki (stadyum içindeki yerleşim planı) yerlerine geçiyorlar.<br /><br /> Özel formaların içindeki rehber öğretmenler bizleri yönlendiriyor, sıramız geldikçe komut verecekler. Önce folklör oynayacak okullar çıkıyor. Renkli kostümleri, eğlenceli müzikleri ile gönülleri fethediyorlar. Sonra bizimde yer aldığımız diğer okulların şematik gösterisi başlıyor. Her yer rengarenk, yeşil çimenler üzerinde enerji dolu gençler gururla hareketlerini yapıyorlar. Öyle güzel bir atmosfer var ki mutluluk ve heyecan hücrelerimizden fışkırıyor. Bizim sahnemizde çalan parça The Phantom of The Opera’dı ve ilk defa okuldaki çalışmalar sırasında tanışmıştım. Ne zaman duysam hala içim ürperir bu anlara geri dönerim. Bu arada yanlış yöne gitmedim ve parmakla gösterilmedim :)<br /><br /> Tüm stadyumun merakla beklediği en önemli gösterinin sırası geldiğinde herkesin tüyleri ürperiyor. Beyaz - kırmızı kostümleri içinde Askeri Lisenin yaptığı kuleler ve büyük bir disiplinle senkronize edilmiş kareografi herkesi büyülüyor.<br /><br /> Seneler geçtikçe her şey çok değişiyor. Bir taraftan yeniliğe ve geleceğe ilgiyle akarken bir taraftan da geçmişteki o sadelik hatırlanıp özleniyor. Belki de yaşım ilerledikçe hızla akan bir dünyada o yavaşlığı özlediğim için hatıralar bu kadar canlanıyor hafızamda. Mono ve stereo, analog ve dijital, kumandasız ve kumandalı, siyah önlük ve renkli okul forması gibi bir nesilden yeni bir nesile geçişi birebir yaşayan biri olarak kendimi çok şanslı hissediyorum.<br /><br /> Duyuru için internette görseller ararken TRT’nin arşivlerini artık halka açtığını öğrendim. Faks çekip bu görüntülere ulaşıp ulaşamayacağımı sordum. Hevesle haber bekliyorum. O gün stadyumda beni izlemeye gelen ablamın çektiği fotoğrafları paylaşıyorum. Yıllanmış fotoğraflar olduğu için mükemmel görünmüyorlar ama hatırası yeter :)<br /><br /> 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun ve nesilden nesile korunarak güzel anılar oluştursun.<br /><br /> Sevgiler,<br /> Nilgün<br /> The Phantom of the Opera: <a href="https://youtu.be/pgz6PnHkmpY">https://youtu.be/pgz6PnHkmpY</a><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi4kEAdmIxEm94qTbbNOdvdsRdUtdNqUN4iGK8R_ap94UTCkcP-aLh34JDP8MVi5HmrZ18P9OFfsy8Fq4_cbH_xdRV94kmDzXszgVHizSug_35Hs4PGcYMYMFFkKDmVGCg59vSM/s1600/m1.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi4kEAdmIxEm94qTbbNOdvdsRdUtdNqUN4iGK8R_ap94UTCkcP-aLh34JDP8MVi5HmrZ18P9OFfsy8Fq4_cbH_xdRV94kmDzXszgVHizSug_35Hs4PGcYMYMFFkKDmVGCg59vSM/s320/m1.JPG" width="221" /></a></div>
<br />
.nillyhttp://www.blogger.com/profile/07180671307841246929noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-29923526.post-72979811907236169422015-05-19T12:12:00.000+03:002015-05-19T19:40:16.113+03:0019 Mayıs Ortaokul’da Çocuk Bayramına mı Gençlik bayramına
mı katılmamız gerektiğine dair kafa karışıklığı yaşasak ta her ikisini
kutlamak için geçerli
sebeplerimiz vardı. Kıyafetlerimiz bile ‘garson boy’ denen iki arada
bir derede kalmış kalıptaydı.<span lang="EN-US"></span>
<br />
<div class="ecxMsoNormal">
<br /></div>
<div class="ecxMsoNormal">
Ailemiz için hala küçük bir çocukken
öğretmenlerimiz ‘artık ilkokul çocuğu değilsiniz, büyüdünüz’ derlerdi.
Ama genç olduğumuzu ancak liseye geçince anladık. Ergen sivilceler,
patates burunlar, erkeklerde kravat, kızlarda etekler; ama
genciz biz deli doluyuz, kurallara uyarmış gibi yaparız ama burnumuzun
da dikine gideriz halleri takınırız. O gömleğin bir ucu mutlaka dışarı
sarkıtılarak havalı göründüğü sanılmakta, okul hırkası yerine aynı
renkte ama başka bir yerden alınmış bir hırka giyilmekte,
kravat okul giriş ve çıkışlarında pantolon cebine gire çıka
hırpalanmıştır. Okul kırma planları yapılmakta ve ders kaynatmak için ne
gerekiyorsa yapılmakta ve her zaman kendi sınıfının Hababam Sınıfı
olduğuna kendini inandırmakla geçmiş günlerdir o günler.
<span lang="EN-US"></span></div>
<div class="ecxMsoNormal">
<br /></div>
<div class="ecxMsoNormal">
Artık yeterince büyüdüğü ve bunların çocuk işi
olduğunu düşünerek stadyum gösterilerinde yer alacaklarını
öğrendiklerinde gereksiz bir tepki gösterip katılmak istenmese de, bazı
derslere çalışmalara nedeni ile katılamayacaklarını kavradıklarında
anda hevesle gösterilerde yer alma coşkusu baş gösterirdi.<span lang="EN-US"></span></div>
<div class="ecxMsoNormal">
<br /></div>
<div class="ecxMsoNormal">
Yine yeterince büyüdüğünü düşünerek törenlerden
de kaytarma eğilimlerinin olduğu günlerdir. Bu törenlere katılmayan
arkadaşlar, seneler sonra bir araya geldiklerinde sohbet ederken diğer
arkadaşları törende yaptıkları gösterileri, caddelerde
katıldıkları kutlamalarda başlarından geçenleri anlatırken kendisi o
gün ne yaptığını hatırlamamaktadır çünkü yeterince hikaye
biriktirememiştir.<span lang="EN-US"></span></div>
<div class="ecxMsoNormal">
<br /></div>
<div class="ecxMsoNormal">
Zaten bize zorla yap denilmedikçe, sonunda bize
not verilmedikçe, beden ve spor derslerini sadece kolay geçilesi dersler
kıvamında görüp 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nın
<b>‘Gençlik’</b> kısmı ile övünürken <b>‘Spor’</b> kısmına ilgisiz
kalışlarımız bundandır. Birer yetişkin olduğumuzda ‘en son koştuğum gün
son beden dersindeydi, liseden beri voleybol oynamadım’ demelerimiz
ondandır.
<span lang="EN-US"></span></div>
<div class="ecxMsoNormal">
<br /></div>
<div class="ecxMsoNormal">
Atatürk’ün gençlere bugünü armağan etme sebebini
unutmamak gerekiyor. Bağımsızlığımızı sürdürebilmek için ülkemizi
gençlere emanet etti; onların enerjisine, gücüne, cesaretine, aklına
inandı. </div>
<div class="ecxMsoNormal">
<br /></div>
<div class="ecxMsoNormal">
<span lang="EN-US"></span></div>
<div class="ecxMsoNormal">
O yüzden sadece ‘Gençlik ve Spor’ olarak
düşünmeden, bugünlere nasıl gelindiği hatırlanarak hepimizin
sahiplenerek kutlanması gereken önemli bayramlardan biridir.<span lang="EN-US"></span></div>
<div class="ecxMsoNormal">
<br /></div>
<b>Gençlik günlerinizi hatırlamanız, ve
yetiştireceğiniz genç nesillere daha iyi bir gelecek aktarmanız dileği
ile bayramınız kutlu olsun.
</b>nillyhttp://www.blogger.com/profile/07180671307841246929noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-29923526.post-37972051010639474582015-04-24T10:37:00.000+03:002015-04-24T10:39:56.809+03:00Reklamlar vs Gerçekler<br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="font-size: 16pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-size: 11.0pt;"><span style="font-family: Calibri;">Reklamlar: Modern evler, süslü ev hanımları</span></span></b><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: Calibri;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg5vr1xLvoG0X2f5L9KdTKrtMFCyhxtpoFqC-tPkTpbQgpnUOhjSHaTpbL2Pi7yjD2Lceyfs_q1nAAid4kQJ_4MPz6bbz9QPiCTGJe3ydUnGiN0hDlvBC4CNcyxrbgyEbqIFwdK/s1600/p%C4%B1nar.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg5vr1xLvoG0X2f5L9KdTKrtMFCyhxtpoFqC-tPkTpbQgpnUOhjSHaTpbL2Pi7yjD2Lceyfs_q1nAAid4kQJ_4MPz6bbz9QPiCTGJe3ydUnGiN0hDlvBC4CNcyxrbgyEbqIFwdK/s1600/p%C4%B1nar.png" height="241" width="320" /></a></span></b></div>
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: Calibri;"> </span></b><br />
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: Calibri;"> </span></b><span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-size: 11.0pt;"><span style="font-family: Calibri;">Bütün ev kadınları evlerinde
pembe veya beyaz ipek gömlekleri ve ütülü pantolon veya diz boyu etekleri ile
dolanırlar, hatta iş yaparlar. Ayaklarında babet veya erkek topuk ayakkabı
vardır. Saçlar genel düz veya hafif dalgalı olur, eğer toplanmışsa yandan omuza
dökülür. Toplu değilse zaten hemen dışarıya çıkacakmış gibi yapılı olur. İnci
veya pırlanta küpe ve kolye mutlaka vardır. Hafif bir makyaj olmadan da evde
dolaşmazlar. </span></span><br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-size: 11.0pt;"><span style="font-family: Calibri;">Evler hep derli topludur ama
bulaşık deterjanı reklamıysa mutlaka çıkması zor görünen bir borcam veya dibi
tutmuş tencere vardır. Komşusuna deterjanın ne kadar hamarat olduğunu göstermek
için hemen elde yıkar. Pırıl pırıl olur. Çamaşır deterjanı ise kirli sepetinde
mutlaka çocuğunun kanlı, ketçaplı veya toprak lekeli beyaz bir t-shirt’ü
vardır. Hemen birlikte yıkarlar, kuruturlar, kontrol ederler. Sonuç hep
mükemmeldir. Hiç oturmazlar zaten. Hep ayakta sohbet ederler. Çay-kahve
içtikleri de pek nadirdir. Yumuşatıcı reklamıysa hemen tezgahın altından bir
yumuşatıcı çıkar. Her şey tüy kadar hafif ve mis kokuludur. </span></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEivOXtrHqb1vTlmlWfctaxnnz7O3ut00ZKdCGdWXhsk10dy8BFgFfzgBgT9jNSnZe5UvmPmR8ueKtTVvY2OL4UZa5pv7WiqDxkIoZ5cGLE1D4O_7lh2-ekX-znY1QipbQIJzqKG/s1600/g%C3%BClben.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEivOXtrHqb1vTlmlWfctaxnnz7O3ut00ZKdCGdWXhsk10dy8BFgFfzgBgT9jNSnZe5UvmPmR8ueKtTVvY2OL4UZa5pv7WiqDxkIoZ5cGLE1D4O_7lh2-ekX-znY1QipbQIJzqKG/s1600/g%C3%BClben.png" height="170" width="320" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-size: 11.0pt;">Evler hep ferah ferah, camlar
açık olur, perdeler uçuşur. Zaten apartman dairesinde oturan yoktur. Hepsi
bahçeli evlerde, yeşilliğe bakan evlerde otururlar. Çocuklar okuldan koşarak ve
kocaman bir gülüşle ama çamurlu ayakkabılarıyla eve dalar. Anne sinirlenmiş
gibi yapar ama hemen bir yer temizleyici deterjan veya vileda ile duruma hakim
olur. Peşinden de çocukları bir bardak süt ve kurabiye ile ödüllendirir. Herkes
mutludur.</span><span lang="TR" style="mso-no-proof: yes;"> </span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-size: 11.0pt;"><o:p><span style="font-family: Calibri;"> </span></o:p></span><span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-size: 11.0pt;"><span style="font-family: Calibri;">Ah hele o banyolar… bal dök yala.
Pencerenin önüne konumlandırılmış şık bir küvet olur. Ortalıkta ne temizlik
kovası, ne kirli sepeti vardır. Kocaman lavabolar vardır ama üzerinde sadece
güzel bir bitki bulunur, birde şık bir lavabo seti. Ne saç kurutma makinesinin
sallanan kablosu vardır, ne de herhangi başka bir ürün. Zaten temizlik
malzemeleri için illaki bir kilerleri filan bulunur. </span></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjNe0mT0BAYLV8XzLRiVDwCFJdexZiWIr8pLDDt1Rox8TMxVL-hCUChCpjTmrpBdCXNv_2ygU8q-JpPpkrOSRd-50WrfNl7QpEFAoMBU2ELgY-xbzx98Iu3lC6UO32QX3697Br8/s1600/banyo.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjNe0mT0BAYLV8XzLRiVDwCFJdexZiWIr8pLDDt1Rox8TMxVL-hCUChCpjTmrpBdCXNv_2ygU8q-JpPpkrOSRd-50WrfNl7QpEFAoMBU2ELgY-xbzx98Iu3lC6UO32QX3697Br8/s1600/banyo.png" height="253" width="320" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-size: 11.0pt;"><span style="font-family: Calibri;">Evler son model ve sessiz çalışan
elektrik süpürgesiyle yüzde bir gülümseme, sevgi ile süpürülür. O sırada kapı
çalarsa süpürge kapatılıp ucu yere bırakılmaz. Tavana konur, çünkü öyle bir
emiş gücü vardır o süpürgelerin.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjs3SxxOKxmSLPjT-DiGAFxee2Mess-oxJvEWHf51SQ9w9VsCu1S6RbExkop5zTgKXX239KdI4OcRAo2CAfCuscfksKLw5Rhcmf_rj7SjeNetZd39MCw8b9wP7-RAVLMlRRSWI3/s1600/s%C3%BCp%C3%BCrge.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjs3SxxOKxmSLPjT-DiGAFxee2Mess-oxJvEWHf51SQ9w9VsCu1S6RbExkop5zTgKXX239KdI4OcRAo2CAfCuscfksKLw5Rhcmf_rj7SjeNetZd39MCw8b9wP7-RAVLMlRRSWI3/s1600/s%C3%BCp%C3%BCrge.png" height="179" width="320" /></a></div>
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-size: 11.0pt;"><span style="font-family: Calibri;">İşi çabuk biter zaten, ne
koltuğun üzerinde ekstra bir şey vardır ne de yerlerde toz. Kendini banyoya
atar. Kuaförünün önerdiği saç tasarımcısının özel yapım şampuanı ile saçlarını
yıkar. Herkesi kendinden geçiren duş jeli ile aheste aheste duşunu almaya devam
eder. Ah birde kremlenme süreci vardır. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Mutlaka
esintilerden uçuşan tül perde eşliğinde vücuduna hayranlıkla sürülür.<o:p></o:p></span></span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgj3yTXUrnnFCmG5smKtNiinAU541fv-uV-n4WECbGCzNAEcdENkzIgGEIFy79mY97JZVv9nbX2rftPFIqwivw6M3pzD9IBvNgb9iOmZMJbUBVjpKuTGr_5S-_KPCAVCxrN_z20/s1600/du%C5%9F.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgj3yTXUrnnFCmG5smKtNiinAU541fv-uV-n4WECbGCzNAEcdENkzIgGEIFy79mY97JZVv9nbX2rftPFIqwivw6M3pzD9IBvNgb9iOmZMJbUBVjpKuTGr_5S-_KPCAVCxrN_z20/s1600/du%C5%9F.png" height="153" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-size: 11.0pt;">Günün devamında ister gezer,
ister spora gider. Akşama eşi de gelince birlikte masa hazırlarlar. Çocuklardan
biri mutlaka yardım eder. Dersi de bitmiştir, uslu çocukları vardır. Sonra cam
demlikli özel çaydanlıkta en özel çaylarını demlerler ve koca ekran LED
Tv’lerinin önünde ailece yabancı film seyrederler. Tüm aile İngilizce
biliyordur zaten. Çocuklardan bir tanesi de kesin bir Fransız veya İtalyan
lisesine gidiyordur. Doğa kolejinde okumayan çocukları olmaz. Ana okul mu
dersin, ilkokul mu dersin, mutlaka bir sene gitmiştir. Her çocuğun kendine özel
bir odası vardır. Kızların çilek odası, erkeklerin ise ya arabalı ya da gemi
konseptlidir. Ebeveyn yatak odasında ise son derecen konforlu, ortapedik veya
ısı ayarlı kocaman bir yatak bulunur. Salon kadar yatak odası vardır, ve cam
önünde berjer bulunur. Duvardan duvara dolabın iç sistemi muhteşemdir ve
inanılmaz düzenlidir. Evleri kocaman ve bahçeli olduğundan yine son teknoloji
alarm sistemiyle evleri korunmaktadır. Mışıl mışıl uyurlar.</span><span lang="TR" style="mso-no-proof: yes;"> </span><span style="mso-no-proof: yes;"><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgDL8nju0YfcNqyxkl5zGymAc5cxP7Z3r3vOXEB9B_9QSSHpLj1erjkab4-YaahyB18tmisOM1ppLdVNiEKB6A9lab6nKqtH_hVECbuERtlCPsxGJBAd_pK0Fdsu82jWrfsienD/s1600/a.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgDL8nju0YfcNqyxkl5zGymAc5cxP7Z3r3vOXEB9B_9QSSHpLj1erjkab4-YaahyB18tmisOM1ppLdVNiEKB6A9lab6nKqtH_hVECbuERtlCPsxGJBAd_pK0Fdsu82jWrfsienD/s1600/a.png" height="190" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="mso-no-proof: yes;"><o:p><span style="font-family: Calibri;"> </span></o:p></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="font-size: 16pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-size: 11.0pt;">Gerçekler: Koştur koştur ev işi yapan yorgun kadınlar</span></b></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg5LiOgUeaW4CjE-tURQRApGg6IvZ4aD5QJDbUSYNCfacBC5ZvNrcAom2kF4zysrWOvAF2bPFTsQczFZ6UfYkZ2-7ZHl-m0qcNzjXKx4F4EXLnI3b2OLQMUkLvYlpaEwuYUBpEr/s1600/ger%C3%A7ek+ev+kad%C4%B1n%C4%B1.png" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg5LiOgUeaW4CjE-tURQRApGg6IvZ4aD5QJDbUSYNCfacBC5ZvNrcAom2kF4zysrWOvAF2bPFTsQczFZ6UfYkZ2-7ZHl-m0qcNzjXKx4F4EXLnI3b2OLQMUkLvYlpaEwuYUBpEr/s1600/ger%C3%A7ek+ev+kad%C4%B1n%C4%B1.png" height="320" width="232" /></a><span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-size: 11.0pt;"><span style="font-family: Calibri;">Sabah aceleyle çocukları okula
yollayan ev hanımlarının saçı başı dağınıktır. Servisleri de yoktur bu
çocukların, ya yürüyeceklerdir, ya da otobüse, minibüse bineceklerdir.
Çocukları sepetledikten sonra altına yer yer çamaşır suyu dökülmüş gri
eşofmanını çeker ve hemen mutfakta kahvaltı masasını toplamaya girişir. O
sırada komşusu gelir. Hemen bir bardak çayla sigara içilir. Üç beş sohbet
edilir. Gün boyu ne yapacaklarını konuşurlar ama bu yapılacaklar pilates
dersine gitmek, alışveriş merkezinde dolaşmak değildir. </span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-size: 11.0pt;"><span style="font-family: Calibri;">Camları silse mi, idare eder mi
biraz daha, yağmurda yağacaksa öbür haftanın temizlik gününe sokulur. O sırada
bulaşık makinesinin işi bittiyse bir yandan da dolaplara yerleştirilir.
Bardağın dibinde kalmış tortulardan, bulanık leke bırakmasından şikayet edilir.
<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Aralarında tartışırlar bulaşık
deterjanından mı yoksa makinenin ömrünün bittiğinden mi kaynaklanıyor diye.
Servisi çağırmaya gerek yoktur, akşam eşi gelince boruları filan bir kontrol
eder ne de olsa. Sırada daha yemek yapmak vardır. Kim neyi sever, kim neyi
sevmez, pazarda hangi sebzelerin fiyatı artmış, dünden kalan pirinç pilavı
yeter miymiş, yanına ne yapılsaymış. Pazara bu hafta gidilemediyse mecbur
bakliyata dönüş yapılır. Şimdi markette mücevher gibi parlak ve düzgün görünen
sebzeler ateş pahasıdır çünkü. </span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhl8Ln5FjFp0xL5zb3i0TKfHRI4cKk1Ym67PCkulba06INgseO4tH3KfNL_eo-YD4RcEadT4bgheLLw6cuH1myjA42EWKlNp9aD9bk2E2QY3i5dftwWQ424StjCnYVK9asnp-a3/s1600/market.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhl8Ln5FjFp0xL5zb3i0TKfHRI4cKk1Ym67PCkulba06INgseO4tH3KfNL_eo-YD4RcEadT4bgheLLw6cuH1myjA42EWKlNp9aD9bk2E2QY3i5dftwWQ424StjCnYVK9asnp-a3/s1600/market.png" height="188" width="320" /></a></div>
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-size: 11.0pt;"><span style="font-family: Calibri;">Komşu gelmişken bir baş soğan
ister, alışverişe çıkana kadar bari bir tencere yemeği hazır olsun diye. Komşu
gittikten sonra bizim gri eşofmanlı ev hanımı temizliğe nerden başlayacağına
karar verir. Televizyonda açık kalır ki evde bir ses olsun. Kocasının akşam
okuduğu gazeteyi gazeteliğe kaldırır. Çocukların oyuncakları etrafa
dağılmıştır. Odalarına götürür. Gitmişken yatakları toplar. Kirli çamaşırları
toplayıp makineye atar ki bir an önce asıp kurutabilsin. Bir önceki çamaşırlar
daha ütüde beklemektedir. Akşam yemekten sonra dizi seyrederken onları da
aradan çıkartmayı düşünür. Tabi çocukların ödevleri bitip de yatağa girerlerse.</span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-size: 11.0pt;"><span style="font-family: Calibri;">O odadan bu odaya, salondan
banyoya derken çoktan öğlen olmuştur. İşi bitince banyoya girer. Duş almadan
önce küveti ve fayansları da bir elden geçirir. Duştan sonra yatak odasına
gittiğinde camları ve perdeleri kapatır ki dışardan gören olmasın. Vücut
kremini sürmeyi ihmal etmez ama akşama kadar vakti varmış gibi aheste aheste de
yapamaz. Dolaptan eline gelen rahat bir şeyleri üzerine geçirir. Dolaptan yarım
kalmış zeytinyağlı pırasayı çıkartır. Çocuklar nasıl olsa mırın kırın yapar
yemezler. Bir şeyler atıştırdıktan sonra doğru alışverişe çıkarlar.</span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-size: 11.0pt;"><span style="font-family: Calibri;">Marketten alacakları bellidir.
Sebze ve meyve için semt pazarını beklerler. Yoksa o cilalı görünen elmalardan,
yemyeşil kıvırcıklardan almak istemezler mi? Ama bütçeye fazla gelir.
Detarjanlardan belli ölçüde kullandıkları markalar vardır tabi ama önce gözler
promosyonlu ürünleri tarar. Yoksa sıvısı daha iyiymiş, tozu bilemem neymiş
bakmazlar. Sık kullanılan ürünlerde fiyat açısından uygunluğu nedeniyle bazen
market markalarını tercih ederler. Zaten bunlarda markaların kendilerine
yaptırılmış ürünlerdir sadece ambalajının albenisi yoktur.</span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-size: 11.0pt;"><span style="font-family: Calibri;">Çoluk çocuk, kadın erkek herkesin
bayıldığı, yerken hmmm diye seslerin çıkartıldığı, ekmeğe sürülmesi icap eden
ama dayanamayıp kaşıklanan o meşhur fındıklı kakaolu krema yerine, yerli bir
ürün seçilir. Çocuklar bir günde kaşıkladıkları için yetiştirmek mümkün
değildir.</span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-size: 11.0pt;"><span style="font-family: Calibri;">Bir an önce alışveriş bitirilip
eve dönülür. Evden çıkmadan önce çamaşır makinesine attığı çamaşırları bir an
önce çıkartmalıdır ki iyice kırışmasın. Kışın zorla kuruyan çamaşırların birde
günlerce askıda kalması gerekecektir.<o:p></o:p></span></span></div>
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-size: 11.0pt;"><span style="font-family: Calibri;">Yemeği de ayarladıktan sonra
nihayet oturur. Televizyon’da kadın programları, evlilik programları, bitmeyen
yemek tarifleri vardır. Her gün aynı şeylere bak bak sıkılır. Zaplarken
koltukta hafif bir şekerleme yapar. Ama artık çocukların okuldan dönme vakti
gelmiştir. </span></span><br />
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-size: 11.0pt;"><span style="font-family: Calibri;"></span></span><br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi1ydkqS7PT-LxJO1LhjgIHzTZ9C1pQ_VfBUIX51PS6TRZobqowDu98m414XgwQDh0N9nymhyphenhyphen9n85JrAH8B6huo3w0Vqnn3R2DtPVVgpvYYUsk4_Q_EzrNIDUnBrjVL84td_6OY/s1600/beslenme.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi1ydkqS7PT-LxJO1LhjgIHzTZ9C1pQ_VfBUIX51PS6TRZobqowDu98m414XgwQDh0N9nymhyphenhyphen9n85JrAH8B6huo3w0Vqnn3R2DtPVVgpvYYUsk4_Q_EzrNIDUnBrjVL84td_6OY/s1600/beslenme.png" height="188" width="320" /></a></div>
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-size: 11.0pt;"><span style="font-family: Calibri;">Yaka bir tarafta, ayakkabı bir
tarafta içeri girer çocuklar. Anne elli kere el-yüz yıkamalarını ve soyunup
dökünmelerini hatırlatır. Çocuklar çok acıkmıştır. Annelerinin beslenmelerine
koyduklarını bitirmemişlerdir oysa ki. Çünkü arkadaşları kantinden hamburger
yerken, bunlar evde yapılmış sandöviçleri zorla yerler. Anne, akşam yemeğine de
az zaman kaldığından atıştırmalık bir şeyler verir. Çocuklar hemen televizyon karşısına
geçerler. Biri eline ipad alır. Diğeri ile kavga ederler. ‘Sen sabah oynadın,
sıra bende, saçımı çekme, anneeeee, şuna bir şey de yaaaa’ sesleri eksik olmaz.
</span></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiFRrGFyssPTlvLAWCxhTC5WIRTPnRE0faoKbKWp0lS1m09a3x2o5knd4aCeU49SW-f2Kt3VDtqLlNGc8wKkAX0AIQnjHnfaNUCY_SgdrqJDtl5bpF_dFTDkulfY8BvI3MShCAc/s1600/kavga.png" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiFRrGFyssPTlvLAWCxhTC5WIRTPnRE0faoKbKWp0lS1m09a3x2o5knd4aCeU49SW-f2Kt3VDtqLlNGc8wKkAX0AIQnjHnfaNUCY_SgdrqJDtl5bpF_dFTDkulfY8BvI3MShCAc/s1600/kavga.png" height="133" width="200" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiLq-YHNyb0sLpGY3PZdiapOdJgEyj_kQxG2w2wdAeO-EUnQKvuJ57IPvvLP4QDTK_gAGTF2MM75lA7xO0RZIQT9sICwMKWfH8fLJU_i7_EYHmqcTj-pDQZ9Ld9QERpnl2IH32o/s1600/tv.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiLq-YHNyb0sLpGY3PZdiapOdJgEyj_kQxG2w2wdAeO-EUnQKvuJ57IPvvLP4QDTK_gAGTF2MM75lA7xO0RZIQT9sICwMKWfH8fLJU_i7_EYHmqcTj-pDQZ9Ld9QERpnl2IH32o/s1600/tv.png" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-size: 11.0pt;"><span style="font-family: Calibri;">Anne artık ödevler konusunda
‘hadi derse’ demeye çoktan başlamıştır ama çocuklar duymazdan gelir. Ikına
sıkıla oturmuşlarken evin babası da artık gelmiştir. Anne, yemekleri ısıtır,
sofrayı kurar, ‘hadi kızım ye, hadi oğlum çorbanı bitir’ derken baba çoktan
yemiş ve kalkmıştır. Yerlere ekmek kırıntıları dökülmüştür, sofra savaş alanına
dönmüştür. Çocuklar zorla yemeklerini bitirip yine aynı zorlukla ders çalışmaya
gitmişlerdir. Bu çocuklarında odası ayrıdır ama küçüğün oda takımı, büyüğün
eskisidir. </span></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh9Ekg0YTQVmuSiyqousk4RMazhU_xXHu5ys1mj0WocpFxXTjycOwv6tipP9qTyqnbv5hHpHMvpalEKZOQY_MAC3tK295ZSupoxjxnwQK6gNl9yUpdbg0Ylw8pU1X0v6OA5o9al/s1600/yemek.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh9Ekg0YTQVmuSiyqousk4RMazhU_xXHu5ys1mj0WocpFxXTjycOwv6tipP9qTyqnbv5hHpHMvpalEKZOQY_MAC3tK295ZSupoxjxnwQK6gNl9yUpdbg0Ylw8pU1X0v6OA5o9al/s1600/yemek.png" height="200" width="200" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-size: 11.0pt;"><span style="font-family: Calibri;">Anne, çayı da demledikten sonra
ödevleri kontrol eder. Ödevler tamamsa, banyo zamanı gelmiştir. Zorla girilen
banyodan ise bir türlü çıkılmak istenmez. Yatak saati geldiğinde ufaklık
uyumamak için direnir. Anne’nin yanında yatmasını ister. Her ne kadar öyle
uykuya dalsa da gece mutlaka anne ve babasının yanlarına kaçacaktır zaten.</span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-size: 11.0pt;"><span style="font-family: Calibri;">Anne, bir bardak çay alıp salona
geçtiğinde televizyonda maç özetleri açıktır. Özet yetmezmiş gibi bir de
yorumlar vardır. Zaten neresinde kaldığını hatırlamadığı dizisini belli ki
açmayacaktır eşi. 22 adamın top peşinde koşmasını saçma bulmayan bu pipililer,
dizileri saçma bulurlar ama en saçma tiplemelerin olduğu gereksiz dizileri de
seyrederken gevrek gevrek gülerler. Anne boş boş bakar televizyona. Zaten pili
bitmiş, uykusu da gelmiştir artık. Son bir ortalığı toparlama girişimde bulunur
ki yatak odasına geldiğinde eşi çoktan yatağa girip uyumaya başlamıştır.
Birbirine benzeyen günlerden biri daha bitmiştir. </span></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiyJ-SBijnNYxjRWVTP5VSlPANTEaFzhyphenhyphenBHTbds2GveIhNZhY8-RWaHOT-MkW3CwKlk87qwvRGXUkcJuIOfS2rD2XlmkE9dI1PVCfLt7Ygi9yQh4NEk-h7XqZgrR945lHsQhoW3/s1600/ger%C3%A7ekler+5.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiyJ-SBijnNYxjRWVTP5VSlPANTEaFzhyphenhyphenBHTbds2GveIhNZhY8-RWaHOT-MkW3CwKlk87qwvRGXUkcJuIOfS2rD2XlmkE9dI1PVCfLt7Ygi9yQh4NEk-h7XqZgrR945lHsQhoW3/s1600/ger%C3%A7ekler+5.png" /></a></div>
<strong><span style="font-family: Calibri;"></span></strong> </div>
nillyhttp://www.blogger.com/profile/07180671307841246929noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-29923526.post-78945933965431156012015-04-23T15:22:00.000+03:002015-04-23T15:22:06.170+03:0023 NİSAN - Neşe dolan çocuklar ve içini hüzün kaplayan dünkü çocuklar<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh3n3Zm2IvkMB_knhjjtSeq1IdSK6IcCyoFOgRto5URVEQ64ggMj0AA39O2-g7QpU3gj-OjT9zLyyhqxYB5jOFevlAKFWBeGwJmrCuuq1cJVL8LA0vO8fNhMeNyGbKc454CBQBL/s1600/23+nisan.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh3n3Zm2IvkMB_knhjjtSeq1IdSK6IcCyoFOgRto5URVEQ64ggMj0AA39O2-g7QpU3gj-OjT9zLyyhqxYB5jOFevlAKFWBeGwJmrCuuq1cJVL8LA0vO8fNhMeNyGbKc454CBQBL/s1600/23+nisan.jpg" height="105" width="320" /></a>Küçüktük.<br />
<br />Telaşsızdık. <br />
<br />Stres nedir bilmezdik. <br />
<br />Tasasız konuşmalarımız, saçma gülüşlerimiz, oyun saatlerimiz vardı. Tek derdimiz ders çalışmak, ödev yapmaktı; onu da bazen zorla yapardık.<br />
<br />Kimimizin siyah önlükle, kimimizin mavi önlükle okula gittiği günlerdi. Peynir, zeytin kokulu beslenme çantalarımız vardı bizim. <br />
<br />Nisan’a doğru bir telaş alırdı öğretmenlerimizi. Ellerimize şiirler, yazılar verirlerdi. <br />Sınıf camlarını bayraklarla süslediğimiz günlerdi.<br />
<br />Mutlaka 23 Nisan’la ilgili bir kompozisyon yazmışlığımız, resim yaptığımız olmuştur. Kimimizinki okul panosunda asılmıştır, kimimizinki ailemizi gülümsetmiştir, kimimizin ki ilçe okulları arasında derece yapmıştır.<br />
<br />Okulda yapılan tören ve şenliklerde ilk sahne heyecanının tatmışızdır. Kırmızı - beyaz bayramlık cicilerimizle okul bahçesinde cıvıldamışızdır. <br />
<br />Okulumuza en yakın Atatürk köşesine yürüyüp çelenk bırakmışlığımız vardır. Kortej eşliğinde yürür, İstiklal Marşımızı okur, Ata’mıza saygı duruşu sırasında ki sessizlikte ona karşı duyduğumuz saygı ve içimizdeki sevgi bizi karışık duygulara bırakmıştır.<br />
<br />Stadyumdaki gösteride yer alacak okullar, sınıflar arasına girip aylarca hareketleri çalıştıktan sonra, koskoca stadyumda kendimizi ufacık hissetmiş ama yüreğimizi kaplayan kocaman heyecanla dansımızı yapmışızdır. Tribünde annemizi, babamızı, kardeşlerimizi görmeye çalışmışızdır ve o gün mutlaka yağmurla ıslanmışızdır. Bahar hep 23 Nisan’dan sonra gelmiştir bizlere.<br />
<br />Evlerde Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler Masalı’nın çizgi filmini veya o tatlı sırıtışı ile yerli film versiyonunda ki Keloğlan’a gülmüş, ıslıkla ‘baltalar elimizde, uzun ip belimizde’ çalmış, Pamuk Prenses’in tahta kaşıkla kekin üzerine koyduğu çikolata sosunun tadına bakmak istemişizdir ama kötü Kraliçe’nin vahşi gülüşünden ürkmüşüzdür.<br />
<br />Televizyonda dünyanın birçok ülkesinden gelen çocukların danslarını keyifle izlemişizdir, Fin’li çocukların el ve ayak hareketlerini yapmaya, Kafkas çocuklar gibi havalanıp dizlerimizin üzerine düşmeye çalışmış, Hollandalı çocukların kocaman terlikleri ile bizim çocukların çarıklarına gözlerimiz takılmış, saatlerce onları izlemişizdir.<br />
<br />Bizler o günleri geride bıraktık. Ama çocuğumuz, yeğenimiz, belki kardeşimiz için bu bayramlarını en güzel haliyle hatırlamalarına destek verebiliriz. 23 Nisan’da küçüklere birlikte vakit geçirmenizi diler 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlarım. nillyhttp://www.blogger.com/profile/07180671307841246929noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-29923526.post-29658954774173627342014-11-11T09:35:00.000+02:002014-11-11T09:39:39.159+02:00<div class="text_exposed_root text_exposed" id="id_5461b34c329511478445034">
<span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;">Merhaba Ben Nilgün,</span><br />
<span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;"></span><br />
<span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;">16 Kasım'da 36. Vodafone İstanbul Maratonunda AÇEV (Anne Çocuk Eğitim Vakfı) için Watsons olarak adımlarımı atıyor olacağım. Sen de bağış yaparak benimle birlikte hala okuma/yazma bilmeyen kadınlarımıza destek olabilirsin.</span><br />
<span style="font-family: Arial;"></span><br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgcKSgcj5v4UExzFWAg-BfK9N-x3ixtRordqG6G6Wmk73bgiV-cAcdQ6muT_wW6VdGesyVR-241nUdTB4pIWA0erEWaymIqvuTVH_kg7U4sTIYFsIo-iPlcM1epRaBJGzc2KLFO/s1600/Nilgun.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgcKSgcj5v4UExzFWAg-BfK9N-x3ixtRordqG6G6Wmk73bgiV-cAcdQ6muT_wW6VdGesyVR-241nUdTB4pIWA0erEWaymIqvuTVH_kg7U4sTIYFsIo-iPlcM1epRaBJGzc2KLFO/s1600/Nilgun.jpg" height="640" width="452" /></a><br />
<br />
<span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;"> </span><br />
<span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;">Sadece 3747'ye aşağıdaki gibi bir mesaj atıp 7 TL ile bağışta bulunabilirsin. Daha fazlası için banka hesap numaralarından kimin adına bağış yaptığını belirterek istediğin miktarda bağış yapabilirsin. </span><br />
<span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;"> Açıklama “WT/Koşucunun adının baş harfi ve soyadı /Bağışcının </span><span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;">...adı soyadı” şeklinde olmalıdır.<br /> </span><br />
<span class="text_exposed_show"><span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;">Ör: WT/NSurucu/Ozgul Dogan</span></span><br />
<div class="text_exposed_show">
<span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;"> Hadi katıl bana!</span></div>
<div class="text_exposed_show">
<span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;"></span> </div>
<div class="text_exposed_show">
<span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;">
</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;">
<span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;">Ayrıca bağış toplamak için neler yapılması gerektiği ve
merak ettiğin diğer konular için ekteki sunuma ya da aşağıdaki linklere göz
atmanı öneririm. <o:p></o:p></span></div>
<div class="text_exposed_show">
<span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;">
</span></div>
<div class="text_exposed_show">
<span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;">
</span></div>
<div class="MsoListParagraph" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; text-indent: -18pt;">
<span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;"><span style="color: #1f497d; font-family: Symbol;">·</span><span style="color: #1f497d; font-family: "Times New Roman","serif";"> </span>Bağış
yöntemleri bilgileri ve videosu: </span><a href="http://acevlekosuyorum.blogspot.com.tr/p/bags-yontemleri.html"><span style="color: windowtext;"><span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;">http://acevlekosuyorum.blogspot.com.tr/p/bags-yontemleri.html</span></span></a><span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;">
<o:p></o:p></span></div>
<div class="text_exposed_show">
<span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;">
</span></div>
<div class="MsoListParagraph" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; text-indent: -18pt;">
<span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;"><span style="color: #1f497d; font-family: Symbol;">·</span><span style="color: #1f497d; font-family: "Times New Roman","serif";"> </span>Örnek
Bağış Mektupları: </span><a href="http://acevlekosuyorum.blogspot.com.tr/p/blog-page_19.html#mektup"><span style="color: windowtext;"><span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;">http://acevlekosuyorum.blogspot.com.tr/p/blog-page_19.html#mektup</span></span></a><o:p></o:p></div>
<div class="text_exposed_show">
<span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;">
</span></div>
<div class="MsoListParagraph" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; text-indent: -18pt;">
<span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;"><span style="color: #1f497d; font-family: Symbol;">·</span><span style="color: #1f497d; font-family: "Times New Roman","serif";"> </span>E-Kart
Tasarımları (eğer herkese tek tek mail göndermek istemezseniz, sizin seçtiğiniz
tasarım üzerinden biz de sizin adınıza mail gönderimi gerçekleştirebiliriz):
<span class="MsoHyperlink"><span style="color: windowtext;"><a href="http://acevlekosuyorum.blogspot.com.tr/p/blog-page_19.html#e-kart"><span style="color: windowtext;">http://acevlekosuyorum.blogspot.com.tr/p/blog-page_19.html#e-kart</span></a></span></span>
<o:p></o:p></span></div>
<div class="text_exposed_show">
<span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;">
</span></div>
<div class="MsoListParagraph" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; text-indent: -18pt;">
<span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;"><span style="color: #1f497d; font-family: Symbol;">·</span><span style="color: #1f497d; font-family: "Times New Roman","serif";"> </span>Sosyal
Medya Paylaşımları: </span><a href="http://acevlekosuyorum.blogspot.com.tr/p/blog-page_10.html"><span style="color: windowtext;"><span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;">http://acevlekosuyorum.blogspot.com.tr/p/blog-page_10.html</span></span></a><o:p></o:p></div>
<div class="text_exposed_show">
<span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;">
</span></div>
<div class="MsoListParagraph" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; text-indent: -18pt;">
<span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;"><span style="color: #1f497d; font-family: Symbol;">·</span><span style="color: #1f497d; font-family: "Times New Roman","serif";"> </span>AÇEV
facebook sayfası: </span><a href="https://www.facebook.com/annecocukegitimvakfi?fref=ts"><span style="color: windowtext;"><span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;">https://www.facebook.com/annecocukegitimvakfi?fref=ts</span></span></a><o:p></o:p></div>
<div class="text_exposed_show">
<span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;">
</span></div>
<div class="MsoListParagraph" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; text-indent: -18pt;">
<span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;"><span style="color: #1f497d; font-family: Symbol;">·</span><span style="color: #1f497d; font-family: "Times New Roman","serif";"> </span>AÇEV
Maraton etkinlik sayfası: </span><a href="https://www.facebook.com/events/291416661049722/?fref=ts"><span style="color: windowtext;"><span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;">https://www.facebook.com/events/291416661049722/?fref=ts</span></span></a><span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;">
<o:p></o:p></span></div>
<div class="text_exposed_show">
<span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;">
</span></div>
<div class="text_exposed_show">
</div>
<div class="text_exposed_show">
<span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;"></span> </div>
<div class="text_exposed_show">
</div>
</div>
nillyhttp://www.blogger.com/profile/07180671307841246929noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-29923526.post-37623004826380805352012-07-15T18:34:00.000+03:002012-07-15T18:34:06.881+03:00Şaşkın Bir Gün - Gerçek Bir Olay<div class="mbl notesBlogText clearfix">
<div>
Kafamı kaldırıp
baktığımda kuzenimin 5 yaşındaki kızı Elif, market servislerinden
birinin içinde tek başınaydı ve araç hareket etmeye başlamıştı. Oysa ki
benimle gelmek istediğini söylemişti, nasıl oldu da kaşla göz arasında o
araca binmişti? Tam endişe etmeye başlamıştım ki araç durdu. Koşarak
yetişmeye çalıştım. Ama kısa süre sonra araç tekrar hareket etti. Tek
başına bir araçla uzaklaşmasının nelerle sonuçlandığını düşünüp yüreğim
sıkışırken onu gördüm. Hareket eden araçtan inmiş, bana doğru bakıyordu.<br />
<br />
Onu
alıp o akşam hep beraber olmamız gereken eve doğru gittim. Aldığım
t-shirtleri bir düzene sokmak için koltuğa atmıştım ki, Elif sürekli
onların üzerinde dolanıp katladıklarımı bozuyordu. O sırada kapı çaldı.
Gelen ablam, eniştem, yeğenim Bora, annem ve babamdı. Babam<b> ‘herşey yolunda’</b>
deyip onlarla birlikte balkona geçti. Bende Bora ile oynamaya başladım.
Elimizde kocaman üçgen şeklinde kalıp gibi birşeyler vardı. Bunları
ileri doğru atıp birbirine çarptırmaya çalışıyorduk. Sonuncu atışıda
yaptıktan sonra Bora onları toparlamaya başladı. Ben oje sürmeye
başladım. 2012 yaz koleksiyonu turkuaz yeşili sürüyordum. Yine o sırada
kapı çaldı ve diğer kuzenim Arzu, eşi Kemal ve kızları Aslı geldi.<br />
<br />
Bora
o sırada ortalıktaki şeyleri toparlamıştı. Yine oynalayım diyordu.
Bende ojelerim kuruduktan sonra dedim. Sonra bir baktım ki o sadece
oynadığımız şeyleri toplamakla kalmamış, birde benim kenara koyduğum oje
şişesini almış. Parmaklarını bana uzattığında içimden<b> “eyvahhh”</b>
diye bir çığlık yükseldi. Tüm parmaklarına turkuaz yeşili ojeden
sürmüştü. Ona kızmadan sadece bunları sürmemesi gerektiğini söyledim,
kimse görmeden hemen çıkarttık.<br />
Bu arada evinde bulunduğumuz kişi
Arzu ablanın görümcesi Mukaddes ablaydı. Bu ana kadar nerede olduğumu
unutmuş gibiydim. Aslında bu eve hiç yabancı değilmiş gibi rahattım ama
bu oraya ilk gidişimdi.<br />
<br />
Aradan ne kadar zaman geçti hatırlamıyorum. Bir anda kendimi dışarı attım. Çok sıkılmıştım. <b>Kawasaki 250 </b>motorumla
biraz tur atmak istedim. Hava kararmaya başlamıştı. Buraya geldiğimiz
yolda yol çalışması vardı. Orayı kendime nişan aldım. Biraz turlayıp
geri gelecektim nasılsa. Ayrıca motor binmeyi ne zaman öğrenmiştim onu
bile hatırlamıyordum. Bunu vites geçişleri yaparken farkettim. O kadar
düzgün iniş ve çıkış yapıyordum ki kendime hayret ettim. Yanlız bu
motorun vitesi oturduğum yerin ortasındaydı, tıpkı araba gibi ama
oturduğum yerin önündeydi. Nedense kafam karışıktı. Herşey farklı
görünmeye başlamıştı.<br />
<br />
Hediyelik eşya satan küçük küçük
dükkanların önünden geçtim. Daracık sokaklara kurulmuş, tenteli yerler
vardı. Nasıl oldu da burayı daha önce keşfetmemiştim. Yerler arnavut
kaldırımıydı ve ara sıra basamaklar vardı. Şaşırtıcı bir şekilde
motorumla bu merdivenleri inip çıkabiliyordum. Bir ara fazla zorladım
motoru ve kusmuk gibi pis birşey akıttı fren kolunun oradan. Hiç birşey
olmamış gibi yoluma devam ettim.<br />
<br />
Biraz etrafa bakındıktan
sonra artık geri dönmeye hazırdım. Yine o küçük dükkanların oralardan
geçtim. Ama esas dönmem gereken yolu bulamıyordum. Sanki heryerde lanet
olası yol çalışması vardı ve beni bir o yola bir diğerine
yönlendiriyordu. Tam sokağı hatırladığımı düşündüğüm sırada sadece ona
benzer bir yerde olduğumu farkedip yine geri dönüşler yapmaya başladım.
Artık karmakarışık 8’ler çizip durmaya başlamıştım.<br />
<br />
Sonra dar bir sokağa girdim yine. Küçük bir levhada<b> “Survivor”</b>
yazıyordu. Kazananlara verilmiş tabela olduğunu anladım. Kahkaha
seslerinin geldiği yere bakınca Survivor'cıları gördüm. İlk gödüğüm
Hasan oldu. Hasan’ın sakalları duruyordu. Kafasının tepesi hariç keldi.
Tepesini ise 2 santimlik çim bahçe gibi traş etmişti. Saçma görünüyordu.
Arkamda birininin sesini duydum. Solmuş kırmızı t-shirt’ü, V yakasından
kıvırcık göğüs kılları fışkırmış, saçı başı Temel Reis’teki kabasakala
benzeyen Hayyim’di. Bana <b>‘selam, burada ne arıyorsun diye sordu’</b>,
bende ona yolumu şaşırdığımı söyledim. Kavgasız bir survivor
seyretmenin güzel olduğunuda söyledim nedense...Bana gülümsedi. Onlarda
çekim yapıyorlarmış ama ne olduğunu söylemedi. BKM oyuncularından
birkaçı da onların arasındaydı. Motorumu öttürüp oradan uzaklaştım.
Ancak hala yolu bulamamam beni sinirlendirmeye başlamıştı. <br />
<br />
Bu
sefer meydan gibi bir yere çıktım. Koca bir parka bağlanan bir meydandı
burası. Sağ tarafında oturan gençler ve aileler vardı. Üzerlerini bir
duman kaplamıştı. Bunun mangal dumanı mı yoksa, hafiften serinlemeye
başlayan havanın verdiği bir sis etkisi mi anlamadım. Sol tarafıma
baktığımda aşağıya doğru bir bayır farkettim. Dibinde 2 tane batık şilep
duruyordu. Biri yan yatmış, diğeri burun üstü duruyordu. Böyle bir
yeri daha önce nasıl görmediğime ve duymadığıma yine şaştım. Bu gece
şaşkınlık gecemdi!<br />
<br />
Cebimden telefonumu çıkarttım. Iphonu’m
kendinden geçtiği için eski Nokia’ma geri dönmüştüm. GPRS özelliğininin
çalışıp çalışmadığını bilmediğimden biraz tedirgindim. Neyse ki bana
Göktürk’te olduğumu gösterecek kadar çalıştı. Ama bu bana birşey ifade
etmedi tabi çünkü burada oluşumun ilk olduğu gibi o eve gidişimde ilkti
ve adresi bilmiyordum. Tabi ilk etapta o adrese nasıl ve kiminle
gittiğimi de bilmiyorum, bu da ayrı garip bir durumdu.<br />
<br />
En iyisinin Arzu ablayı aramak olduğuna karar verdiğimde telefonum çaldı. Arayan ta kendisiydi.<b> ‘Nerelerdesin? Çıkalı ne kadar zaman geçti hala geri dönmedin, herkes merak etti’ </b>dedi.
Hakikatten o kadar çok mu olmuştu çıkalı? Demek ki yolu bulmaya
çalışırken farkında olmadan çok vakit geçirmişim. Arzu abla devam etti, <b>‘senden sonra Yusuf (kardeşim)da çıktı, o da dönmedi. Kemal abinde sizi bulmak için çıktı’</b>.
Hay Allah! Hatırlamadığım bir şey daha, kardeşim ne zaman oraya
gelmişti ki, acaba ben çıktıktan sonra mı? Çünkü onu evde gördüğümü hiç
hatırlamıyorum.<br />
<br />
Bulunduğum yeri tarif etmeye çalıştım.
Kemal abi sahile gitmiş, oralarda olabileceğimizi düşünmüş. Buranın bir
de sahili mi var? Bilseydim oraya da giderdim. Ben <b>‘sahil ne tarafta bilmiyorum, Kemal abiye burayı tarif etsene’</b> dedikten sonra deriden annemin sesini duymaya başladım.<b> ‘Hadi yemek hazır, haydiiii gelin artık’</b>. Şaka mı bu, ben daha evi bulamıyorum, annem beni de yemeğe çağırıyor! Ve annem durmadan devam ediyor: <b>‘Haydi Nilgün kalk, patates kızarttım soğumasın’</b>
Of ya of ya, yine salonun 3’lü koltuğunda kitap okurken dalıp gittiğim
uykulardan birindeymişim ve kızartmanın kokusunu bile alamayacak kadar
derinlerdeymişim...<br />
<br />
Gözümü yarım açtım ve dedim ki,<b> ‘ama ben kayıbım, önce beni bulsaydınız!’</b><br />
<br />
Dalış saati yaklaşık: 17:30<br />
Uyanış saati :18:30<br />
Bu
kadar insanlı ve bu kadar detaylı gördüğüm rüyalarımdan en senaryosu
‘düzgün’ gidenlerden birini bir hikaye gibi paylaşmak istedim :)</div>
</div>nillyhttp://www.blogger.com/profile/07180671307841246929noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-29923526.post-67815812031735575712011-12-13T20:25:00.007+02:002011-12-13T20:42:50.073+02:00Biri<div><br /></div><div>Biri biriyle birinden habersiz birbirleriyle plan yaparlar...</div><div>Birinin biriyle arası bozulunca, biri diğer birine yoklama çeker...</div><div>Biri birinin yoklamasını ilk etapta çakmaz...</div><div>Biri biriyle arasını düzeltince, diğer birine konuyu bir daha açmaz...</div><div>Biri bir şekilde durumu çakar...</div><div>Birine der ki hadi bir plan yapalım...</div><div>Biriyle arasını düzelten birinden hiç ses çıkmaz, yorum yapmaz...</div><div>Biri birinin bu davranışını çözmüştür artık...</div><div>Biri biriyle o kadar meşgul ki, birine yanımda olan biri kim dese bile,</div><div>Birinin mutsuzluğu tavan yapmıştır...</div><div>Biri birine nasıl bir üzüntü verdiğini bile bile bildiğini okur...</div><div>Biri birilerini birilerine havale etmiştir... </div><div><br /></div><div><br /></div><div><i><br /></i></div><div><i></i></div><blockquote><div><i>-Öbürü, beriki değil sadece Biri</i><i>-</i></div></blockquote><div><i></i></div><div><i><br /></i></div><div><br /></div><div><br /></div><div><div><br /></div></div>nillyhttp://www.blogger.com/profile/07180671307841246929noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-29923526.post-64618887877477271772011-12-12T22:27:00.003+02:002011-12-12T22:43:09.262+02:00Benim Hikayemdeki Issız AdamIssız Adam filminin furyası geçeli ne kadar zaman oldu bilmiyorum bile. Ne zaman"seyretsem mi acaba" desem bir şekilde vazgeçtim. Ya "geç oldu saat, onun bitmesi filan ohoooh" ya, "şimdi romantik romantik takılmasam daha iyi olur" modları derken elim gitti gitti geldi play tuşuna.<div><br /></div><div>Dün gece anladım neden o play tuşuna basamadığımı. İzlemem gereken zaman bu zamanmış. Filmi hazmetmek için bu zamanı beklemeliymişim. Malesef...</div><div><br /></div><div> </div><div><br /></div><div><br /></div>nillyhttp://www.blogger.com/profile/07180671307841246929noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-29923526.post-87068823230813570122011-12-05T22:34:00.009+02:002011-12-05T22:51:16.103+02:00Aralıktan Göz Kırp KendineKendimi sorguluyorum;<div>Geçen zamanımı,<div><div>Birikimlerimi ve yitirdiklerimi.</div><div>Ne katmışım kendime,</div><div>Neler vermişim kendimden...</div><div>Ne çokmuş verdiklerim! </div><div>Öbek öbek, kucağıma sığmazlar...</div><div>Ne azmış aldıklarım!</div><div>Avucumda kaybolurlar...</div><div><div>Beklentiyle vermedim onları.</div></div><div>Ancak dönüp bakınca,</div><div>Kendime hiç bir şey vermediğimi gördüm.</div><div>Kendimi unutmuşum,</div><div>Kaybolmuşum,</div><div>Yanlızmışım.</div><div>Yanındayım sanarken,</div><div>Yanındayken unutulmuşum...</div><div>Aralıktan bir göz attım geçmişime,</div><div>Aralıktan göz kırpmak zamanı gelmiş kendime...</div><div><br /></div></div></div>nillyhttp://www.blogger.com/profile/07180671307841246929noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-29923526.post-87724618700978959312010-12-02T10:42:00.004+02:002010-12-02T11:11:59.592+02:00Üzüntü ve Muz Kabuğunun diğer tarafıMacera dolu Amerika'dan döndüğümde ilk zamanlarım hastane dolaşmakla geçmişti. Anevrizmamın kontrolleri içindi bu gidiş gelişler. Sonra trioid kontrelleri filan derken hastane yollarında bana fenalık gelmişti.<br /><br />Yollarda sürünmekti çünkü yaptığımız. Öncelikle trafikte sürünmek, sonra minibüs ve otobüste sürünmek, sonra hastanede sıra bekleme sürünmesi, sonra tahlil toplama sürünmesi, sonra tekrar kontrol sürünmesi filan derken ben iki aydan fazla kurdeşen döktüm...Böylece hastaneye gitmek için bir sebebim daha olmuştu. Kabaran dudaklar, şişen küçük dil olunca iş ciddiye biniyor tabi ve ancak o kalçadan başlayıp bacakta biten iğne yanmalarındna tatmak gerekiyordu.<br />Şükürler olsun ki bu çilelerin sonunda beyinde bir problem çıkmadı. Diğer troidmiş bilmem neymiş hala uğraşmam gerekiyor o da ayrı tabi. Ama önemli kısmını atlattım.<br /><br />Bu gidiş gelişlerde yaptığımız indi bindilerde ve yemek molaları sırasında fotoğraf çekip facebook'a koydukça herkes 'ooooo, sende istanbul'un tadını çıkartıyorsun... amma çok geziyorsun...' gibi yorumlara gülsem mi ağlasam mı bilemedim. Bostancı'dan Cerrahpaşa'ya her türlü devlet hastanesi, özel hastane, sağlık ocağı ziyaretleri yapınca İstanbul'u boydan boya geçtik tabi. En uzunu ama en keyiflisi Cerrahpaşa oluyordu. Önce Üsküdar'a inip Kabataş'a tekne ile geçiyorduk. Sonra tramvay, sonra tabanvay olarak oldukça meşakatli bir şekilde gitsekde tekne kısmı keyifli oluyordu. Ara sıra güzargahı Taksim tarafından yapınca yine benim için hoş oluyordu.<br /><br />Ucu bucağı olmayan İstanbul'da bir iş halletmek hiç kolay değil. İstanbul'un taşı toprağı altın değil bence o yüzden.<br /><br />Oradan buraya adepte olmak oldukça zaman alıyor. Önce bu düzensizliğe alışmamak için çaba sarfediyorsunuz. Ama bu sadece kendinizi yemekten öteye geçemiyor. Otobüs ve minibüslerde insanlar kucak kucağa gitmeye o kadar alışmışlarki siz azıcık (haklı olarak) şoföre, muavine söylenmeye başladığınızda bile kimse sesini çıkartmayıp dinlemekle yetiniyor.<br /><br />O kadar çok şikayetim vardı ki o yüzden yazmak içimdem gelmiyordu. Yazdığım şeyler sadece sadece şikayetten ibaret olacaktı. Aslında hala pek birşey değişmedi de, hala bol bol şikayet edebilirim...<br /><br />Bugün tekrar yazasım geldi çünkü bu sıralar kafamı meşgul etmem lazım. Başka şeylerle ilgilenmeyince aklıma gelen tek şey var ve mutsuz oluyorum o zaman. Yayınlamadığım postlarıma içimi döküyorum ara sıra. Aslında yine o yüzden açtım blogumu ama zaten daralmışken o konuyu yazmak yerine başka şeylerle zihnimi dağıtmaya karar verdim. Bu bahane ile örümcek ağı tutmuş bloguma bir el atmış olayım bari...nillyhttp://www.blogger.com/profile/07180671307841246929noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-29923526.post-81225674358812207092010-11-13T00:41:00.001+02:002010-11-13T00:42:58.293+02:00Yıl Dönümü<span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Comic Sans MS'; line-height: 22px; "><div align="center" style="font-family: 'Comic Sans MS'; font-size: 14px; color: rgb(51, 51, 51); "><span style="font-size: 11px; color: rgb(153, 153, 153); ">12 Kasım </span><span style="font-size: 11px; color: rgb(51, 204, 0); "><span style="color: rgb(153, 153, 153); ">2007 - 12 Kasım 2010</span></span></div><div align="center" style="font-family: 'Comic Sans MS'; "><span class="Apple-style-span" ><span class="Apple-style-span" style="font-size: 11px;"><br /></span></span></div><div align="center" style="font-family: 'Comic Sans MS'; font-size: 14px; color: rgb(51, 51, 51); "><span style="font-size: 25px; color: rgb(102, 102, 102); "><strong><span style="color: rgb(255, 0, 0); "></span></strong></span></div><div align="center" style="font-family: 'Comic Sans MS'; font-size: 14px; color: rgb(51, 51, 51); "><span style="font-size: 25px; color: rgb(204, 204, 204); "><strong>*</strong></span></div><div align="center" style="font-family: 'Comic Sans MS'; font-size: 14px; color: rgb(51, 51, 51); "><span style="font-size: 25px; color: rgb(102, 102, 102); "><strong><span style="color: rgb(255, 102, 0); ">Dumansız Nilly Akciğeri</span></strong></span></div><div align="center" style="font-family: 'Comic Sans MS'; font-size: 14px; color: rgb(51, 51, 51); "><span style="font-size: 25px; color: rgb(102, 102, 102); "></span></div><div align="center" style="font-family: 'Comic Sans MS'; font-size: 14px; color: rgb(51, 51, 51); "><span style="font-size: 25px; color: rgb(204, 204, 204); ">*</span></div><div align="center" style="font-family: 'Comic Sans MS'; font-size: 14px; color: rgb(51, 51, 51); "><span style="font-size: 18px; color: rgb(102, 102, 102); ">Kendimi tebrik ediyorum, aferin bana yine yeni yeniden</span></div><div align="center" style="font-family: 'Comic Sans MS'; font-size: 14px; color: rgb(51, 51, 51); "><span style="font-size: 18px; color: rgb(102, 102, 102); "></span><span class="Apple-style-span" style="color: rgb(204, 204, 204); font-size: 25px; ">*</span></div><div align="center" style="font-family: 'Comic Sans MS'; font-size: 14px; color: rgb(51, 51, 51); "><span style="font-size: 25px; color: rgb(102, 102, 102); ">Yaşasın!</span></div></span>nillyhttp://www.blogger.com/profile/07180671307841246929noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-29923526.post-54663987788346806402010-05-25T00:32:00.005+03:002010-10-29T23:27:31.056+03:00Mışlar, muşlar...<div>Uzun zamandır yazmıyorum ama bu akşam mışlamak, muşlamak istedim.</div><div><br /></div><div><ul><li>Türkçe'de 'ğ' harfi yokmuş sadece o sesi çıkartırmışız ama nedense alfabede harf olarak görünürmüş...</li></ul><ul><li>Tencere-pencere gibi 'kapalı e' okunan kelimeleri yanlış söyleyen ne kadar çok insan varmış...</li></ul><ul><li>Topluluk arasında konuşmak insanlara en zor gelen şeymiş...</li></ul><ul><li>Kelli felli değil kerli ferliymiş, hayal değil sukut-ı hayalmiş...</li></ul><blockquote>Al bu kekiküköleri kekiküköcüye kekiküköletmeye götür, kekiküköcü kekiküköleleri kekikükölemem derse, kekiküköleri kekiküköcüden kekiküköletmeden al da gel...<br /><br />demek,<br /><br />Al bu kokukıkakuları kokukıkakucuya kokukıkkulatmaya götür, kokukıkakucu kokukıkakuları kokukıkakulamam derse, kokukıkakuları kokukıkakucudan kokukıkakulatmadan al da gel...<br /><br />demekten daha kolaymış :) Bunları yazmak söylemekten de zormuş...</blockquote><ul><li>Bahar havası insana iyi geliyormuş. Doğaya inen kelebekler midede uçuşmaya aynı anda başlıyormuş...</li></ul><ul><li>İnsan çok merak etse de duymak istemediği bir şeyi duymamak için merakını sindirebiliyormuş...</li></ul><ul><li>Yaşadığın ortamda ufak değişiklikler yapmak ruhunu tazeliyormuş...</li></ul><ul><li>Güneş parlar, kuşlar cıvıldarken ders çalışmak hiç de zevkli değilmiş...<span class="Apple-style-span" style="font-size: small;">(lütfen küçük çocuklarınıza baskı yapmayın ^^)</span></li></ul><ul><li>Tv'den uzaklaşmak yaptığım en güzel şeymiş...</li></ul><ul><li>Eğer <i>'yapacağım, olacağım, alacağım'</i> gibi isteklerde bulunur ve onları düşünürsem evren bana onu verirmiş...</li></ul><ul><li>Benim düşüncelerimi hissedip beni o anda arayan biri varmış...</li></ul><ul><li>Benden daha fil hafızalıların yanında daha balık hafızalılarda varmış...</li></ul><ul><li>Birbirine bakıp;</li></ul><blockquote><i>-hıı<br />-hıı<br />-hııııı</i> derken bile insanlar anlaşabiliyorlarmış...</blockquote><ul><li>Yılların alışkanlığı birini mutlu etmek için değiştirilebiliyormuş...</li></ul><ul><li>Bir varmış bir yokmuş... </li></ul><ul><li>ve masal daha yeni başlamış.</li></ul></div>nillyhttp://www.blogger.com/profile/07180671307841246929noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-29923526.post-51149949297627538842010-03-17T03:51:00.002+02:002010-03-17T03:54:18.250+02:00Bahara Sesleniş<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgE-ku3X3a2nRhlvmhRakBEcNMTwxcAM-17JsmQ4LL5_KTvv9NNpPY3hmne3SN6XxIqv9kwS9pzhuD1Gwepw3tqgWwaML9IHxMs_LiqUhASlvI2CgCR1-LgVxgyiqMv4GKQt0DI/s1600-h/spring.jpg"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 200px; DISPLAY: block; HEIGHT: 150px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5449415166934825602" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgE-ku3X3a2nRhlvmhRakBEcNMTwxcAM-17JsmQ4LL5_KTvv9NNpPY3hmne3SN6XxIqv9kwS9pzhuD1Gwepw3tqgWwaML9IHxMs_LiqUhASlvI2CgCR1-LgVxgyiqMv4GKQt0DI/s200/spring.jpg" /></a><br /><div>Hadi ama biraz ısın. Yine çok soğudun. Oysa hepimizin içi kıpır kıpır olup neşe dolmak istiyor. Çok naz yapma ne olur çabuk gel.</div>nillyhttp://www.blogger.com/profile/07180671307841246929noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-29923526.post-72640633794785063902010-01-23T03:23:00.004+02:002010-01-23T03:44:31.012+02:001.Dönem Karnem<a href="http://nilly-anlatiyor.blogspot.com/2009/06/karnem.html"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; DISPLAY: block; HEIGHT: 251px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5429744962685471650" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg3aGGLRwwZsInrQAu5PdQcO4dtrr-MnZ64VWjqqflGTlIUtJtJhUdSlngT0khoKa4D_OxDPe2O-WSQk5nC6j1BX-ZLXnAxDNmp1Ngqxgiq_h09So4AAisoaLGU9KYoBlm0GmX6/s320/karnem.bmp" /></a><br /><div>Bu geçen sene kendi kendime verdiğim <a href="http://nilly-anlatiyor.blogspot.com/2009/06/karnem.html">karnemdi.</a></div><br /><div></div><br /><div>Bu senenin birinci dönem karnem ise şu şekilde:</div><br /><div></div><br /><div>Aşk: 1</div><br /><div>İş: 1</div><br /><div>Gece Hayatı: 1</div><br /><div>Ev ve Aile Hayatı: 5</div><br /><div>Facebook: 5</div><br /><div>Farmville: 5* (yıldızlı 5)</div><br /><div></div><br /><div>Diğeriyle kıyasladığıma hiç bir gelişme göstermemiş olduğumu gördüm. Ki bazı dersleri bu seneye hiç eklememişim.</div><br /><div></div><br /><div>Mesela </div><br /><div>Blog: geçen seneden daha da kötü...</div><br /><div>Beslenme: haddimi bildim ama çokda düzelttim denemez...</div><br /><div>Spor: bu dönem havalar soğuk diye yok...bahar dönemi tekrar hayata sokulacak...</div><br /><div>Sağlık: beslenme ve spor iyileştiğinde o da iyi olacak...</div><br /><div>Resim: hala şip şaklığa devam...</div><br /><div>Video...çekim kısmı orta, yükleme kısmı zayıf...</div><br /><div></div><br /><div>Kanaat notumda pek oynamaya gerek yok. Hatta (eh -) bence. Pek başarılı bir dönem olmamış. Son günlerde uğrayan gaz eğer sona ermezse belki 2. dönem daha başarılı olabilirim.</div><br /><div></div><br /><div>Aslında geçen sene geyik amaçlı başladığım bu karne işi iyi olmuş. Facebook'da yazmış ve buraya taşımıştım. Bu seferde öyle yaptım. Değerlendirme kötüde olsa en azından bundan sonraki döneme nasıl hazırlanmam gerektiğini farketmemi sağladı. </div><br /><div></div><br /><div>Umarım bu da bir kulağımdan girip öbüründen çıkmak yerine kulağıma küpe olur! </div>nillyhttp://www.blogger.com/profile/07180671307841246929noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-29923526.post-66890797884380945362010-01-21T03:11:00.001+02:002010-01-21T03:13:22.088+02:00...Çok şey ve hiç birşey...nillyhttp://www.blogger.com/profile/07180671307841246929noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-29923526.post-54274821162568579022009-11-15T01:57:00.005+02:002009-11-15T02:13:57.421+02:00Pembe Pamuk ŞekerBugün *14kasım 2009*, minicik ve pembe yanaklı, çok tatlı bir küçük kız ailemize katıldı.<br /><br />Kuzenim, kendi ailesinde bir ilke imza atarak altı <span style="font-size:130%;color:#33ccff;"><strong>böceğe</strong></span> bir <span style="font-size:130%;color:#ff6666;"><strong>çiçek</strong></span> hediye etti.<br /><br />Küçük böcüklerden ikisi bebek odaya geldikten sonra ağladı.<br /><br />10 yaşında olanı <em><span style="color:#3333ff;">'beni niye odadan çıkarttılar, bana bebeği göstermeyeceklerse niye ben saatlerdir burda bekliyorum...anneme (yeni anne adayının ablası) söyleyin gelmesin, hep burda kalsın...'</span> </em>diye ağladı. Beklemekten yorulma sancısı mıydı yoksa kıskançlık başlangıcı mıydı bunu zamanla anlayacağız.<br /><br />Diğr kardeşin 4 yaşındaki küçük böcüğüde <em><span style="color:#3333ff;">'niye bebeği benim kucağıma vermediler'</span></em> diye ağladı.<br />Ben onların bu haline çok güldüm.<br /><br />Sonra odaya gittim.<br /><br />Bebek annesinin kucağındaydı. Annesi narkoz etkisinden kurtulmaya çalışırken bir yandan da ağlayarak bebişine ilk temasını gerçekleştiriyordu.<br /><br />Hemşire de bebeği emzirtmeye çalışırken bir yandan da nasıl yapılacağına dair bilgiler veriyordu.<br /><br />Ve biraz önce ağladıkları için çocuklara gülen sulugözlü ben kendimi tutamadım...<br /><br />Hoşgeldin güzel bebek. Geleceğin çok güzel ve çok mutlu olsun.nillyhttp://www.blogger.com/profile/07180671307841246929noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-29923526.post-41591283911679181242009-11-13T03:55:00.005+02:002009-11-13T04:09:43.662+02:00II-İki-2<div align="center"><strong><span style="color:#ff0000;"></span></strong></div><div align="center"><span style="font-size:180%;color:#cccccc;">*</span></div><div align="center"><span style="font-size:78%;color:#999999;">12 Kasım </span><span style="font-size:78%;color:#33cc00;"><span style="color:#999999;">2007 - 12 Kasım 2009</span> </span></div><div align="center"><span style="font-size:180%;color:#666666;"><strong><span style="color:#ff0000;"></span></strong></span></div><div align="center"><span style="font-size:180%;color:#cccccc;"><strong>*</strong></span></div><div align="center"><span style="font-size:180%;color:#666666;"><strong><span style="color:#ff6600;">Dumansız Nilly Akciğeri</span></strong></div></span><div align="center"><span style="font-size:180%;color:#666666;"></span></div><div align="center"><span style="font-size:180%;color:#cccccc;">*</span></div><div align="center"><span style="font-size:130%;color:#666666;">Kendimi tebrik ediyorum, aferin bana :)</span></div><div align="center"><span style="font-size:180%;color:#666666;"></span></div><div align="center"><span style="font-size:180%;color:#666666;"></span></div><div align="center"><span style="font-size:180%;color:#cccccc;">*</span></div><div align="center"><span style="font-size:180%;color:#666666;">Yaşasın!</span></div><div align="center"><span style="font-size:180%;color:#cccccc;">*</span></div>nillyhttp://www.blogger.com/profile/07180671307841246929noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-29923526.post-3803659521837173132009-11-04T01:54:00.002+02:002009-11-04T02:17:26.613+02:00Duymak İstemiyorum!<ul><li>Domuz Gribi</li><li>Islak İmza</li><li>Doğalgaz'a %50-70 oranında zam</li><li>Emekliye, Memura, çalışana ucundan acuk zam</li><li>İşsizlik oranı</li><li>Açılım</li><li>Sel</li><li>Ve(gündemden hiç düşmeyen o bildiğimiz konular)saire...</li></ul><br /><span style="font-size:130%;">Artık daha güzel konular gündem olsun!</span><br /><ul><li>Sporda başarı (Futbol hariç) <a href="http://decaflatte.typepad.com/withhazelnut/2009/11/bazen-sadece-bir-kabak-t%C3%BCm-duygular%C4%B1ma-terc%C3%BCman-ne-tuhaf.html">mümkünse!</a></li><li>Muhteşem Bale gösterisi ödüle ve seyirciye doymuyor.</li><li>X ressamın çok beğenilen koleksiyonu önümüzdeki ay Avrupa galerilerinde olacak. </li><li>Türkiye'nin X köşelerinde yeniden yapılandırılan park alanları yeşilin her tonuna evsahipliği yapıyor.</li><li>Yeşil alan konusunda ilk on ülke arasına girdik.</li><li>Artık çeşmelerden temiz su içilebilecek.</li><li>Trafik canavarı nihayet ülkemizi terketti.</li><li>Eski selamlaşmalar geri geldi. Şimdi halkımız sokakta gülümseyerek ve selamlaşarak yürüyor.</li><li>Geri dönüşüm amacıyla haftada bir gün sokak sokak dolaşan kamyonlar artık 2 gün dolaşacak. Bu ürünlerden dönüştürülen ürünler marketlerin en çok ilgi gören alanları.</li><li>Ülkemizin kütüphanesiz köşesi kalmadı. Sıradaki proje her köşeye sanat evi açılması olarak açılandı.</li><li>Yerli mallara büyük ilgi. Sadece okullarda kutlanan yerli malı haftası artık güncel hayatımızın bir parçası haline geldi. </li><li>Avustralya'nın böğründen tüm dünyayı etkisi altına alan UGG'lar 'out', Türkiye'nin ÇOBAN marka botları 'in'.</li></ul>Fena mı olurdu?nillyhttp://www.blogger.com/profile/07180671307841246929noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-29923526.post-27705039279537295622009-10-29T23:28:00.003+02:002009-10-30T00:03:11.181+02:00Burun'dan Patates'e Yolculuk...Geçen cumartesi sanki o ben değildim Ortaköy'den Bebek'e ayağında terlik, üstünde kısa kollu t-shirt'le yürüyen...<br /><br />Daha bir hafta bile olmadan bu ne soğuk? Artık bir ellerim, bir ayaklarım, bir burnum sıraya girdi üşümek için. Bugün adeta hepsi birbiriyle yarışıyor daha fazla üşümek için.<br /><br />Bir arkadaşım var benim, Burcu. Taaa eskilerden, ortaokul ve liseden, ve hala arkadaşım. Onun hiç anlam veremediğim bir hoşlantısı (nesi denir bilemedim) vardı. Soğuk burunlara bayılırdı. Burnun mu soğuk, o zaman yandın. Burcu'nun elleri burnunu taciz edecek demektir.<br /><br />Genellikle köpekler için ıslak burunlu olmanın sağlıklı birşey olduğunu söylerler. Acaba insanlar için de bir anlamı var mıdır soğuk olmasının... Islak olunca iyi olmadığını biliyoruz da, belki soğuğu makbuldür. lol <em><span style="font-size:78%;">(bilmeyenler olabilir düşüncesiyle : Laugh Out Loud sesli gülmek)</span></em><br /><br />Bugünlerde Denver'a kar yağıyor. Arkadaşım resim koydukça keşke burada da yağsa diyorum. Gel gör ki buraya gelmiş <em>neden havalar soğudu ki</em> diye mızmızlanıyorum.<br /><br />Biz insanoğlu ne menem birşeyiz böyle. Bir dediğimiz bir dediğimizi, bir yaptığımız bir yaptığımızı tutmuyor. Pek bir geçici heveslerdeyiz.<br /><br />Hayata tad ve tuz herhalde böyle anlarda ekleniyor demek ki. Miktarını ayarlayamadığımız zamanlarda ise işte böyle gönlümüz <em>onda, bunda, şundadır</em> diyor.<br /><br />Mesela, PATATES.<br /><br />Genelde herkesin sevdiği birşeydir. Onun kızartmasını severiz, fırında olanını severiz, salatasını severiz, yemeğini severiz, püresini severiz. Fakat, haşlanmış olanını pek nadir yeriz. Hele de tuzu yoksa tadı da yok demektir. Eğer rejim yapmıyorsa veya hasta değilse <em>ben bir patates haşlayıp yiyeyim</em> diyen duymadım ama <em>kızartıp yiyeyim</em> diyen çok.<br /><br />Demek ki bünyemizin olduğu kadar ruhumuzunda <em>baharata, çeşniye, lezzete</em> ihtiyacı var.<br /><br />O zaman;<br /><br />yarın yağmur yağsın hüznümü arttırsın. Ertesi gün güneş açsın iliklerimi ısıtsın. Bir sonraki gün kar yağsın gözümü okşasın. Daha da sonraki gün rüzgar kulağıma birşeyler fısıldasın. Bir sonraki gün......... Günler devam etsinde ben varsın güneş göreyim, varsın yağmur...nillyhttp://www.blogger.com/profile/07180671307841246929noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-29923526.post-87025615305068536162009-10-27T02:29:00.005+02:002009-10-27T03:04:19.171+02:00Sarı Yapraklı GönlümKadın milleti değil mi, sıkıldığı zaman ille bir şeyleri değiştirir. Ya gider saçına değişiklik yapar ya da evdeki eşyaların şeklini. Bende bir kadın olduğumdan blogumun arka planını değiştirdim. Değiştirdim değiştirmesine ama bakalım ne sıklıkla yazacağım!<br /><br />Kafamdan geçen çok şey var. Malesef bir çoğu şikayet, beğenmemezlik, isyan ve herşeye gıcık olma durumları vesaire.<br /><br />29 Ekim'de Türkiye'ye döneli bir sene olacak. Bu koskoca bir senede koskoca bir hiç yaptım. Biraz önce saydıklarımda hayatımda bu sıklıkta değilken artık bir yığın şeklinde.<br /><br />Artık haberleri seyretmek bile ızdırap geliyor. Bir maç sonrası bile normal davranışlarda bulunamayan bir toplumun içerisinde yaşarken tanıdığım insanların 'alıştın mı bari' sorularına ' bu düzensizliğe alışmak isteyen kim' diye cevap verdiğimde 'ama alışman lazım, burası böyle, sende bunu kabulleneceksin' diye cevap verdiklerinde neden değişemediğimizi daha çok anlıyorum fakat kabul etmek istemiyorum.<br /><br />Haftasonu eklerinden birinde Nasa'da görev yapmış bir bilim insanımızın 18 ayda aldığı 133 red cevabıda beni şaşırtmamalı aslında ama elimde değil. Neden böyle koşullarda yaşamak zorunda olduğumuzun hesabını kimselere soramıyoruz?<br /><br />Bunun yanı sıra en cahilden saydığımız adam bile 'abercrombie' ya da bazılarının deyimiyle 'aborombi' lerden haberdar olup sahip olmaya çalışması bana çok garip geliyor. Kenar mahalle delikanlıları diye tabir edilen gençlerin aynı tip kestirdikleri saç traşlarıyla modayı takip ettikleri anlaşılsa da ağızlarını açtıklarıda ağızlarından dökülenlerin sadece küfür olmasıda bana bir deyimi değişik yorumlatıyor; saçı yapılı, aklı kıt...<br /><br />Ben mükemmel değilim. Kendimi abartmıyorum gözümde. Ama sokağa adım attığım andan itibaren öyle gariplikler ve tezatlıklarla karşılaşıyorum ki işte o zaman isyanım başlıyor herkese ve herşeye. İşte bu yüzdendir suskunluğum çünkü çok şikayetim var hayata.<br /><br />Sayfamı sonbahar yapraklarıyla donattım fakat öyle bir şehirde yaşıyoruz ki doğru dürüst ağaç olmadığı için sonbaharın o muhteşem renkli yaprak festivalini bile doyasıya yaşayamıyoruz.<br /><br />Al sana bir şikayet daha...nillyhttp://www.blogger.com/profile/07180671307841246929noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-29923526.post-84570401647973407532009-08-07T01:27:00.004+03:002009-08-07T01:42:23.606+03:00Online DergiOnline dergi okumak ister misiniz?<br /><br />Henuz cok yeni bir dergi olan DM <a href="http://www.dergimerkezi.com/sayfa/index.php">(dergimerkezi.com)</a>"i onermemin amaci aslinda bir arkadasimin orada kendi yazilariyla birkac sayfada yerini almasi. Bu aylik bir online dergi. Zamanin cogunu internette gezenler icin bence cok uygun olmus.<br /><br />Dergideki bir haberin kisa ozetinden sonra devamina tiklarsaniz sayfalari cevirebileceginiz dergi sekli ortaya cikiyor. Uzerinde tiklayinca buyutulmus olarak gorebilirsiniz. Veya sagdaki dergiye tiklayin ve tamamini okumaya baslayin!<br /><br /><a href="http://www.dergimerkezi.com/dergi/view.php?p_id=3&id=1">Hadi bir karsitirin bakalim. Ask-i Memnu dizisinin Bihter ve annesinin kiyafetlerinde kimin parmagi varmis sayfa: 18-19-20</a><br /><br /><a href="http://www.dergimerkezi.com/dergi/view.php?p_id=3&id=1">Aradasimin yazisi Cin Usulu Temizlik 10-11-12-13</a> <br /><br />Tasarim Buyucus kimmis, yaz trendleri nelermis..<br /><br />Unutmadan...<br />Birde turzim rehberleri var!nillyhttp://www.blogger.com/profile/07180671307841246929noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-29923526.post-5591618895551352152009-07-02T01:45:00.005+03:002009-07-02T02:11:37.053+03:00Çarşıya Kiraz GeldiO kadar çok blog okudum ki yazmaya mecalim kalmadı...<br /><br />İyiyim.<br /><br />Sıcaklardan bazen bunalsamda şikayet etmiyorum.<br /><br />Yeğenimle vakit geçirmek çok keyifli. Artık cümleler halinde bıcırdıyor.<br /><br />Kısa bir Çınarcık tatili yaptım. Anılarımı tazeledim.<br />Güneş-Kum kısmı tamamdı fakat deniz anası ve kirliliği yüzünden kısmı 'ördek suya daldı zil çaldı'dan öteye gidemedi.<br />Eski mekanlar yerini yenilere bırakmış. Eski tanıdıklar kalmamış. Ama her köşenin bir anısı var.<br /><br />Pazar günü Rumeli Feneri ve Kilyos tarafındaydık.<br />Rumeli Fenerindekisalaş cafenin manzarası çok güzeldi.<br />Kilyos'un çarşısı çok renkliydi.<br />Karadeniz ve Boğaz iyi geldi.<br /><br />Aslında yazacak çok şey var ama vakit geç oldu...<br /><br /><br /><br /><object width="400" height="300"><param name="flashvars" value="offsite=true&lang=en-us&page_show_url=%2Fphotos%2F39419674%40N07%2Fsets%2F72157620690587781%2Fshow%2F&page_show_back_url=%2Fphotos%2F39419674%40N07%2Fsets%2F72157620690587781%2F&set_id=72157620690587781&jump_to="><param name="movie" value="http://www.flickr.com/apps/slideshow/show.swf?v=71649"><param name="allowFullScreen" value="true"><br /> <embed type="application/x-shockwave-flash" src="http://www.flickr.com/apps/slideshow/show.swf?v=71649" allowfullscreen="true" flashvars="offsite=true&lang=en-us&page_show_url=%2Fphotos%2F39419674%40N07%2Fsets%2F72157620690587781%2Fshow%2F&page_show_back_url=%2Fphotos%2F39419674%40N07%2Fsets%2F72157620690587781%2F&set_id=72157620690587781&jump_to=" width="400" height="300"></embed></object><br /><br /><object width="400" height="300"><param name="flashvars" value="offsite=true&lang=en-us&page_show_url=%2Fphotos%2F39419674%40N07%2Fsets%2F72157620644864407%2Fshow%2F&page_show_back_url=%2Fphotos%2F39419674%40N07%2Fsets%2F72157620644864407%2F&set_id=72157620644864407&jump_to="><param name="movie" value="http://www.flickr.com/apps/slideshow/show.swf?v=71649"><param name="allowFullScreen" value="true"><br /> <embed type="application/x-shockwave-flash" src="http://www.flickr.com/apps/slideshow/show.swf?v=71649" allowfullscreen="true" flashvars="offsite=true&lang=en-us&page_show_url=%2Fphotos%2F39419674%40N07%2Fsets%2F72157620644864407%2Fshow%2F&page_show_back_url=%2Fphotos%2F39419674%40N07%2Fsets%2F72157620644864407%2F&set_id=72157620644864407&jump_to=" width="400" height="300"></embed></object>nillyhttp://www.blogger.com/profile/07180671307841246929noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-29923526.post-32233578293742619242009-06-13T00:45:00.005+03:002009-06-13T02:46:03.442+03:00Karnem<strong>Bende Karne Aldım!!!</strong> diye başlık attım facebook hesabımda.<br /><br />*Sağlık {İyi}<br />*Mutluluk {İyi}<br />*Başarı {Orta}<br />*İş, Güç {Zayıf}<br />*Aşk {Zayıf}<br />*Hayallenme {Orta}<br />*Sanal İlişkiler {Pekiyi}<br />*Resim {Pekiyi}<br />*Video {Pekiyi}<br />*Bloging {Geçer}<br />*Spor {Zayıf}<br />*Beslenme {Haddiden İyi}<br />*Kanaat Notu {Eh}<br />*Ortalama {Yuvarlanıp Gidiyor}<br /><br />Sonra 6<span style="font-size:130%;"> </span>arkadaşımdan 'thumbs up' işaretli <strong>'bunu beğendi' </strong>geldi. Yorumlarla da benim kanaat notumu yükselttiler.<br /><br /><span style="color:#ff6600;"><strong>Kuzenim demiş ki :</strong></span> <em>başarılar hayatım...</em><br /><em></em><br /><span style="color:#009900;"><strong>Üniversiteden canımın içi demiş ki :</strong></span><em> bir dersi unutmamış mısın bi tanem : <strong>dostluk</strong> yıldızlı pek iyi...</em><br /><em></em><br /><span style="color:#cc33cc;"><strong>Liseden<em> <span style="font-size:85%;">şimdi spor eğitmeni olan arkadaşım</span></em> demiş ki :</strong></span><em> pstttt Nilgüncüğüm. Niye sporun zayıf bakıyım;-))) Aaa olmadı şimdi ;-)))) Hadi kalk kaldır kollarını, takla at bakimmm;-)))başlıyoruz:-))) spora... canım ya bide ilk defa sanal spor hocalığı yapıyorum;-)))))) senin için canımmm...</em><br /><em></em><br /><span style="color:#3366ff;"><strong>Dolaylı yollarla tanışıklığım olan ve şimdiye kadar yüzyüze tanışmışlığımız olmayan arkadaşım demiş ki :</strong></span> <em>hahaha.. ya sen bi de <strong>yaratıcılık </strong>ekle, benden pekiyi...:))) Beslenme haddinden iyi kısmında olaydan koptum zaten..:))</em><br /><br /><span style="color:#ff0000;"><strong>Bende onlara dedim ki :</strong></span> <em>Arkadaşlar eyvellah. Beğenen ve yorum yazan elleriniz dert görmesin :))) Şimdi sizin eklediklerinizle<span style="font-size:130%;"> kanaat</span> notum yükselmiş oldu :)))) Eh'den <span style="font-size:130%;"><strong>'Oh Ooooh'</strong></span>a geçti. <span style="font-size:130%;">Ortalamam</span> ise <strong>'Şeker Gibi'</strong> kıvama ulaştı. Öperim hepinizi!</em><br /><em></em><br />Ya sizin karneler ne durumda?nillyhttp://www.blogger.com/profile/07180671307841246929noreply@blogger.com5