Tuesday, August 15, 2006

Dun, Bugun, Yarin

Bu aksam kendimle ugrastim. Iyiki bir sac boyadim yani... Kendimi aynanin karsisinda pozlar verip fotograflarimi cekmekten alikoyamadim. Aslinda amacim annemlere yollamakti ama kendimi kaptirdim.

Dun aksam isyerini 1 saat gec kapatmistim 3 tane tipitip yuzunden. Bir turlu memnun edemedim beyefendileri. En sonunda isyan ettim ve 'bro, al su parani geriye, hadi selametle...' Sonrada Iran-Azerisi Turk bir arkadasi international markete goturdum. Kendisi buraya gelmeden once Kayseri'de bir sene kalip oyle gelmis. Bu arkadas oraya girdiginde hem Turk hem Iran urunlerini gorunce kendini kaybetti. Dolayisiyla bende. Sozde ben sadece o ogrensin diye getirmistim. Sadece peynir alicaktim. Birbirimizi gazlaya gazlaya alisveris yaptik.

Alisveris sirasinda gecen karisik dialogumuz soyledir:
-Bak, Kayseri mantisi var. Ben alicam walla...
-Findik ezmesi ve Turk san fistigi da aldim...
-Bak su yesil zeytin iyi oluyor. Siyah olaninda Marmara Birlik olani guzel...
-Tek bir tane Cola Turca kalmis gordun mu...
-Ya, bunlari hep California'daki Iranlilar yapmislar...
- Sadaf olan Iran markasi...
-Filiz makarnada Turk markasi
-Turkish Delight alicam diyorum her geldigimde sonra vazgeciyorum, bazen biraz bayat oluyorlar...
-Yufka alicam bekle biraz... gecen sefer aldigim zar gibi inceydi o yuzden degisik marka alicam...
-Off, cok oldu galiba..
-O ne?
-Halley, istiyor musun?
-Yok, ben hazel nut'li tatli alicam. Hani sey yaa....
-Ceviz?!!!
-Tuh, sonuncusunu oteki adam almis herhalde...

-Bak bu Iran'a ozel. sizde yok bundan..
-Ne ki bu, neyle yersiniz?
-Bunu corbaya katarsin. Ama sebzeli olanlarina. Sonra baska yemeklere sos gibi yaparsin...Bak bu da Iran ekmegi... Sorayim ben ne zaman tazesini getirtiyorlar diye...

Sonra ickilerin oldugu buyuk dolapdan iceriye girdik. Ben gozumun onudeki siseleri gorunce hemen telefona sarildim.

dut dut dut, dut dut, dut dut... ziiirrrrr, ziiiirrrr
-alo, kardesim, Efes Pilsen buldum aliyim mi?
-al tabi..
-Son iki kutu kalmis, aliyim mi ikincisinide?
-uleyn, sorulur mu al tabi...

Deli gibi her gordugumuze saldirdiktan sonra mutlu bir sekilde evlerimize geri donduk.

Eve dondugumde bira konusmasinin devami soyle gelisir...
Kardesim vurgulayarak belirtir;
-Yine ac gittin di mi oraya, ne kadar sey varsa almissin yine!
Ben, pismis kelle gibi siritarak cevap veririm:
-Eveeettt, ama Efes buldum. Gerci biraz pahaliymis. En cok o tuttu walla. $11.99 bir kutusu.
-Neeeee, cusss! diye bir tepki gelir tabi.
Bende salaklasirim bu tepkiye. Pahali ama diger markalarda $7-9 arasi zaten.
Sonra ikimizde olayin farkina variriz. Benim akilli kardesim sadece tek bir sisye o kadar para verdigimi saniyormus. Halbuki 6 siselik kutulardan son iki tanesi kalmis diye bahsediyorum ben.

Bugun ise...

Ters basladim gune ama guzel bitti. Once yolda onume tin tin tin giden bir araba cikti. Tum kirmizi isiklar denk geldim. Tin tin'den kurtuldum derken onume tir gecti. Neyseki hemen donus yapti. Otobana ciktigimda ise sag tarafimdaki araba neredeyse uzerime cikacakti. Boylece Oregon'da ilk defa olmak uzere Amerika'ya geldim geleli 3 kere kornaya basmis oldum. Sonrasinda yine kirmizi isiklara denk gelis ve onume otobusun cikmasi derken isyerine ulastim.

Sagdaki bilgisayarin scanner'i daha once bir kac kere duzeltmis oldugum o tuhaf sesleri cikartmaya ve scan etmemeye basladi. Yine tum elektirik fislerini cikarip takmama ragmen duzelmedi.

Dun aksam sinirimden kasayi bile dogru durust saymamistim. Onu kontol edeyim dedim. Kafam karisti. Bir eksik cikti, bir fazla cikti. Sonra Lubnanli Ali Bey bana kahve icmemis oldugumu hatirlatarak kahvemi ismarladi. Bir muddet yaptigim herseyden ara vererek kendime geldim. Tekrar parayi saydigimda hersey normaldi.

Neyseki gunun devami iyi gecti. Vitrini duzelterek vakit gecirmeye devam ettim. Bu arada benim boot'daki vitrin ve cekmeceleri acmak icin o kadar cok anahtar kullaniyorum ki gun icersinde kendimi hapisanede mahkumu sorguya cekmek amaciyla gelmis olan avukata hucreye gidene kadar eslik edip kapilari acan gardiyanlara benzetiyorum. Elimde anahtar, bir cekmeceyi ac, sonra kapa, sonra git diger cekmeceyi ac, sonra kapat, sonra vitrini ac, sonra kapat....

Bir ara diger boot'daki Mimi, 'cekmecemde minik bir fare buldum' diyerek yanima kostu. Musteri servisine haber verdikten sonra gidip cekmeceye baktik ama artik orada degildi. Birkac magaza otede bulunan pet store aklima geldi ve 'bu farenin (adini da Jerry koydum tabi hemen ) butun kacis planlarini alt ust ettin diyerek dalga gecmeye devam ettim ama benim oradaki cekmeceleri acarken bir iyyyyyykkk olmadim degil yani.

Bilgisayarin basina oturdugumdan beri 3. muzik CD'sinin son parcasi caldigina gore sonuna sanirim artik yatma zamani!

Yarin ola hayrola...

2 Yorum:

ibeking said...

tü tü maşallah arkadaşıma ne güsel çıkmıışşş

nilly said...

Arkadasim sende olmasan yorum yazan kimsem yok vallahiiii :) Herkes okuyor ama No comments durumundalar :)