Showing posts with label Kutlama. Show all posts
Showing posts with label Kutlama. Show all posts

Thursday, April 23, 2015

23 NİSAN - Neşe dolan çocuklar ve içini hüzün kaplayan dünkü çocuklar

Küçüktük.

Telaşsızdık.

Stres nedir bilmezdik.

Tasasız konuşmalarımız, saçma gülüşlerimiz, oyun saatlerimiz vardı. Tek derdimiz ders çalışmak, ödev yapmaktı; onu da bazen zorla yapardık.

Kimimizin siyah önlükle, kimimizin mavi önlükle okula gittiği günlerdi. Peynir, zeytin kokulu beslenme çantalarımız vardı bizim.

Nisan’a doğru bir telaş alırdı öğretmenlerimizi. Ellerimize şiirler, yazılar verirlerdi.
Sınıf camlarını bayraklarla süslediğimiz günlerdi.

Mutlaka 23 Nisan’la ilgili bir kompozisyon yazmışlığımız, resim yaptığımız olmuştur. Kimimizinki okul panosunda asılmıştır, kimimizinki ailemizi gülümsetmiştir, kimimizin ki ilçe okulları arasında derece yapmıştır.

Okulda yapılan tören ve şenliklerde ilk sahne heyecanının tatmışızdır. Kırmızı - beyaz bayramlık cicilerimizle okul bahçesinde cıvıldamışızdır.

Okulumuza en yakın Atatürk köşesine yürüyüp çelenk bırakmışlığımız vardır. Kortej eşliğinde yürür, İstiklal Marşımızı okur, Ata’mıza saygı duruşu sırasında ki sessizlikte ona karşı duyduğumuz saygı ve içimizdeki sevgi bizi karışık duygulara bırakmıştır.

Stadyumdaki gösteride yer alacak okullar, sınıflar arasına girip aylarca hareketleri çalıştıktan sonra, koskoca stadyumda kendimizi ufacık hissetmiş ama yüreğimizi kaplayan kocaman heyecanla dansımızı yapmışızdır. Tribünde annemizi, babamızı, kardeşlerimizi görmeye çalışmışızdır ve o gün mutlaka yağmurla ıslanmışızdır. Bahar hep 23 Nisan’dan sonra gelmiştir bizlere.

Evlerde Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler Masalı’nın çizgi filmini veya o tatlı sırıtışı ile yerli film versiyonunda ki Keloğlan’a gülmüş, ıslıkla ‘baltalar elimizde, uzun ip belimizde’ çalmış, Pamuk Prenses’in tahta kaşıkla kekin üzerine koyduğu çikolata sosunun tadına bakmak istemişizdir ama kötü Kraliçe’nin vahşi gülüşünden ürkmüşüzdür.

Televizyonda dünyanın birçok ülkesinden gelen çocukların danslarını keyifle izlemişizdir, Fin’li çocukların el ve ayak hareketlerini yapmaya, Kafkas çocuklar gibi havalanıp dizlerimizin üzerine düşmeye çalışmış, Hollandalı çocukların kocaman terlikleri ile bizim çocukların çarıklarına gözlerimiz takılmış, saatlerce onları izlemişizdir.

Bizler o günleri geride bıraktık. Ama çocuğumuz, yeğenimiz, belki kardeşimiz için bu bayramlarını en güzel haliyle hatırlamalarına destek verebiliriz. 23 Nisan’da küçüklere birlikte vakit geçirmenizi diler 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlarım.

Wednesday, January 28, 2009

KAYIP ILANI - GERI SAYIM


Yaşımı kaybettim, hükümsüzdür.

Geri sayıma 3 yaş kaldı. Dit dit dit dıııııt

Wednesday, December 31, 2008

Mutlu Yillar

Kahkahaniz bol olsun.









Sunday, December 28, 2008

Iyi ki Dogdun




copyright regards.com free ecards - click here to send this free e-card


Yaşım 30. 77'de 28 Aralık'ta doğmuşum. Kimse doğum saatimi tam olarak
hatırlamadığı için asla yükselenimi bilmedim. Annemde aşırı kanama varmış, panik
had safhadaymış o sırada. Kimsenin gözü beni görmemiş tabi
demis benim guzel arkadasim.


Sonrada soyle devam etmis:



Öyle yada böyle yaşayıp giderken geriye dönüp bakmak nasıl olacak diye meraklanıyorum bazen. Umarım hep gülümsemeyle hatırlarım herşeyi. Keşkeler az olur kafamda mehtaba bakarken bir yaz gecesi, elimde şarap.


Dogum gunun kutlu olsun.


Hayatinin her asamasinda icindeki cocugu kaybetmemeni ve en zor anlarinda bile o ruhu ortaya cikartabilmeni dilerim. Saglikla kal ve hep mutlu ol.

Hayatin bir sarap gibi olsun, yillanmis ve tadi kivaminda...

Sevgilerimle

<3

PS. Yandaki dogumgunu sarkisinida senin sectim, dinlemeyi unutma :)

Tuesday, June 24, 2008

Rose Festivali-Resimler

Portland'in onemli ozelliklerinden biri gulleri. Bu nedenle her sene Rose Festivali yapilir. Mayis sonu-Haziran basi arasinda iki hafta surer ve oldukca buyuk bir festivalidir.

100 yildir duzenlenen bu festival 2007'de Dunyanin En Iyi Festivali odulunu almis.

Sanirim kendi dallarinda uluslararasi odulu olsa gerek cunku bundan daha renkli festivaller olduguna eminim :)



Ben tam anlamiyla katiliyorum diyemem. Iki haftalik festivalde bir suru etkinlik yapiliyor. Havayi fisek gosterisi, guzellik yarismasi, bando takimlarinin gosterileri, mini konserler, gul sergisi ve yarismasi gibi cesitli seyler gerceklestiriliyor.

Nehire bir kac orta buyuklukte askeri gemi yanasiyor. Korsan gemileri demirliyor ve ziyaretci kabul ediyorlar.

Festival alani her zamanki gibi nehir kenari olup lunapark, yeme-icme standlari, hediyelik esya standlariyla renkleniyor.

Bu festivalde ektra olarak tropik hayvanlar, surungenler, kucuk memeliler, vahsi hayvanlar gibi kisimlar olusturuluyor.

Resimlerde bol bol yilan olmasi iste bu yuzden.

Saturday, May 12, 2007

Gokten Uc Elma Dustu

Bir zamanlar...

Uc kucuk tatli belanin annesiydin. O tatli belalar sen gozunu acip kapatincaya kadar buyuduler. Hatta bir tanesi sana torun baldan tatlidir lafinin guzelligini yasatiyor. Anneliginin 33. yili Anneanneliginin 1.yili kutlu olsun ve daha niceleri nasib olsun. Seni cok seviyorum.




Bir zamanlar...

Tatli tatli kavga eden, salondaki masanin etrafinda kovalamaca oynayip annemizi delirten, sabah kahvatilarinda birbirimize cesitli recellerle minik ekmekler hazirlayip birbirimize ikram eden, alinan seyleri paylasirken en guzelini kapma cabasina girisen, iki kardes bir olup digerini sinirlendiren, bulasiklari kim kaldiracak tartismasi yapan, yan yana yataklarimizin arasina koydugumuz teybden calan muzikle uyuyan, buyudukce kumanda kapma yarisina giren ve daha bir suru guzel seyi paylasan kardes, arkadas ve en iyi dost olduk. Simdi gozlerimin onunden gecen bu goruntulerden sonra nerden nereye demeden kendimi alamiyorum.

Simdi ise kucaginda 6aylik Bora ile bir annesin. Ilk anneler gunun kutlu olsun. Seni de cok seviyorum.

Benimde teyzeligimin 1.si kutlu olsun.


Tum anneler ve anne adaylari,

Anneler gununuz kutlu olsun. Sizi sevgiyle selamliyorum.

Edit: Gaykedi resimlerden kim kimdir diye sormus, bende buraya ekliyorum.
Soldan saga
1. resim :Ben, annem, ablam, kucagimizdaki de erkek kardesim.
2. resim: Ablam, ben ve kucagimizdaki kardesim
3. resim: Ablam, ben, kardesim (heps sirayla oturmusuz sanki :)))
4. resim: Yegenim

1. resim: Yukardaki 2.ye ayni
2. resim: Ablam ve ben sarmas dolmas
3. resim : Ablm ve agzi acik kalmis ben
4. resim :Ablam ve yegenim

Saturday, October 28, 2006

Gozu Uzerimizde


BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN.

Kiiiiskanaaanlar catlasin,
kiskananlar catlasin :)))


Cumhuriyet, cumhuriyet, en güzel şey hürriyet
Nice zahmet, nice emek verdi sana bu millet!
Gazimin sen en büyük yadigarısın bana
Nice zahmet, nice emek verdi sana bu millet!

Dalgalansın her tarafta şanlı Türk'ün bayrağı
Korumaktır ve yüceltmek azmimiz bu toprağı!
Bu vatan hiç sensiz olmaz, ey güzel cumhuriyet
Milletim öyle demiştir ; ya ölüm, ya hürriyet!

Friday, October 27, 2006

Pamuk Gibi Bayram, Renkli Gozlu Yegen



Uc senedir ilk defa adam gibi bayram kutladigim icin mutluyum. Ilk defa o gun calismak zorunda kalmadim. Yeni kurulmus olan Rose Garden Turk&Amerikan Kultur Derneginde ramazan dolayisiyla burada oturan Turklerden bir kismi iftar yemekleri vermisti. Hatta onlardan bir tanesine katilabilmistim. Bayramda da kahvalti duzenlediler.

Bayram sabahi otopark oldukca kalabalikti. Gerci Pazartesi gunune denk geldiginden ve calisanlarin bircogu gelemediginden beklenilenden daha az kisi vardi ama olsun. Ben vardim :)

Bayram namazi kilindiktan sonra acik bufe kahvaltimizi ettik. Turk muzigi dinleyip muhabbet ettik. Yeni yuzler gorduk. Peynir, zeytin disinda yine hamarat kadinlarimizin yaptigi borek coreklerden yedik. International Markette neden hic Turk peyniri kalmadiginida bu vesile ile ogrenmis oldum. Hepsini bizimkiler almis :)

Tabi bizdeki bayram 3 gun degil malesef 3 saat surdu. O bile 3 senenin acisini cikartti. Bende kameralara 333 edasiyla guldum bu yuzden. Rusya'dan gelen Alihaskali Turklerden yasli bir teyzenin elini opup sarilmak, rahmetli anneannemi opmek gibi geldi bana.

Resimlerle dolu bir suru pano var. Iftar yemeklerinde cekilenler, cocuklar, bebekler, oyun odasinda oynayan buyumusde kuculmus cocuklar (bunlara bende dahil olucam yakinda cunku bende fotolandim), birde Altin Babalar ve Altin Anneler var. Bu katagori zor bir katagori cunku torunu olmayan giremez. Daha hala cocugum olmadigi dusunulurse oraya resim astirtabilmek icin cooook zamanim var.

Cocuklar icinde disariya su sisme seylerden kiralamislar. Adi nedir bilmiyorum ama hani cocuklar bu kocaman sisme seylerin icine girip ziplayip hopluyorlar. Gerci son dakikalarda koskoca bir adamida icerde ziplarken gordum. Tabi kucaginda bebegi vardi :) Cocuklar icin ise kahvaltidan bile once gelen bir unsur vardi. Pamuk Seker. Cocuklugumun (ve buyuklugumun) en tatli, en yumusak, en agizda eriyen sekeridir o. Onun makinesinide kiralamislar. Buyuk kucuk herkes cubuga sarip sarip yedi. Bende dahil tabi.

Biz burada boyle bayram kutlarken annem ve babamla konustum. Onlarda sabah erkenden obur dunyaya gocen buyuklerini ziyarete gitmisler. Oteki dunyaya gocen kucukleri yanlarinda olmayinca (ablam haric) onlarla avunmaya gitmisler. Sonra eve gideriz, gelen giden olmazsa biz turlariz dediler.

90 senesine kadar omru yeten rahmetli dedem bizde yasadigindan ve ailede, sulalede en buyuk o oldugundan hep bize gelirlerdi. Bizim ev bayramin hergunu dolu olurdu o yuzden. O aramizdan ayrildiktan sonra biz eski aliskanlikla evde beklemeye devam ederdik. Konu komsu ve gelenegi bozmayan bir iki akraba disinda gelenler oldukca seyreklesmisti. Dogal olarak dedemden sonraki buyukler oncelik almislardi. Evlenenlerde cogalinca herkesin oncelikleri degismisti. Sonra alistik tabi.

Oglene kadar geleneksel misafirlerimizi bekler sonra biz cikardik gezmeye. Ilk anne tarafi bitirilirdi cunku Avrupa yakasindan baslar, Anadolu tarafina gecerdik. Bende 3 dayi bir teyze var. Annem en kucukleri. Dolayisiyla boyle kapi kapi gezerken genelde teyzemde herkes bir araya gelirdi. Zaten biz kuzenler hesap yapmaya baslardik daha oraya varmadan. Bakin biz saat bilmem kac gibi orada oluca, sizde dayimi ona gore yonlendirin,sizde orda olun. Teyzemin oldum olasi mutfagi yemek doludur. Yemegim yok dedigi gunler bile en az uc cesti yemek cikartirdi. Birde israrcidir. Ondan da yiyin, bundan da yiyin, bak bu cok guzel oldu. Yemek memek bilmem ama baklavasina bayilirdim. Ben bayiliyorum diye de hep yapardi. Gerci bir kere beni kandirdi. Kendi yapmis gibi gosteridigi baklavayi komusunun yaptigini ogrenince bozulmustum. Artik yoruldum yapamiyorum demisti, affetmistim bende :)

Baba tarafindaki en buyuk kisi ziyarete gidildiginde herkesi gorurduk. Babam tek kardes. Yani bizde has hala veya amca yok ama onlardan daha da tatlilari var. Soyagaci olayina gore bakilinca cok jeneresayon farki var. Zaten herseferinde karistirim ben sirasini. Ama bu buyuk amcamizin 6 cocugu babama kardes olmuslar. Dolayislada bize de amca ve hala. Keyifleri yerindeyse tam bir kakara kikiri hakim surer. Herbiri ayri bir cilgindir. Ben onlara cekmisim zaten catlaklik konusunda :)

Birde bayramdan bayrama ziyaret edilen diger akrabalar vardi. Hani ninimin nimisinin nimisi kategorisine girenler. Iste bu katoridekilere giderken biz uc kardes pek bir huysuzlasirdik. Arabada pazarlik yapmaya baslardik. Cok oturmayalim, en fazla yarim saat, bizi eve birkain siz oyle gidin falan filan..Niyeyse hep az oturalim dedigimiz yerlerden hep gec cikmisizdir. Sonra arabada bunun tartismasi surerdi.

Aslinda keske daha fazla dursaymisiz. Cunku agactaki yasli yapraklar yavas yavas dokuluyor. Ciplak dallari ziyaret edecegimize hala daldayken gitmek her zaman daha anlamli. Cocukluk iste. Yas ilerledikce bazi seyler daha farkli anlamlara burunuyor. Ben konulara dalinca pek cikamiyorum. O yuzden burada kesiyim bu konuyu. Ablama geceyim :)

Ablam bebisi ile resmini yollamis. Karni buyumus tabi biraz daha. Bana doktor ziyaretlerinden sonra kilosunu soyleyince ben ona isimler takiyordum. Parmak cocuk, 1 kalorilik erkek, hamburger ekmegi olarak gelisme gosteriyordu. Simdi biraz daha buyumus ve sandivic ekmegi kadar olmus.

Annem ona yatak takimi dikmis kendi elleriyle. Ablama yatak takimi, tuvalet takimi, dolap icleri gibi seylerde yapmisti becerikli annem. Goren anneme siparis vermeye baslamisti. Oldukca guzel seyler yaratmisti. Bir muddet sonra cok yorulup yeter demisti. Sira banada bir turlu gelmiyor tabi. Ne bana ne erkek kardesime. Biz iki koca kazik bekarlar olarak hala sultan oldugumuzu saniyoruz. Ben hic yanliz sultan duymadim. Ya siz? Neyse, annem bebise yatak takimini hazirlarken oyuncak bir bebek bulmus ve almadan edememis. Benim enistede renkli gozlu. Annemde renkli gozlu bu bebegi gorunce alip yatagin icine yerlestirmis ve ablama oyle vermis. Su sirinlige bakar misiniz lutfen. Bknz:asagisi :P


Sozde azicik bir yazi yazip hemen yatacaktim. Yine doldurmusum sayfayi. Buraya kadar okudunuz mu bari ehehehehehe :)

Thursday, August 31, 2006

Zafer Bayrami ve Kuzenimin Dogumgunu

Zafer Bayramimiz kutlu olsun. Crystal'in dedigi gibi bende sinifta tahtanin uzerinde duran O yakisiklinin resimine cok bakardim. Sonra o resimle ilgili bir anim oldu.

Ortaokulda iken bir ogretmenimiz arkasi bize donuk oldugu halde kim pisir pisir konusuyor, kim kime kagit atiyor, kim ayaga kalkiyor gibi bilimum seyleri bilir ve 'bilmem kim otur yerine' derdi. Bizde de 'Allah Allah bu kadin ermis mi acaba' durumlari olurdu. Bir turlu akil erdiremezdik bu ise. (Sinifca hafiften salak miymisiz ne!?!?!)

Sonunda itiraf etmisti. Butun huner orada asili olan Ataturk resmi ve Turk bayragi'ndaymis. Onlarin camindan yansiyormusuz kabak gibi. Demek ki neymis hamis: bu ikili her derde deva imis.


Bugun birde benim benim ortanca dayim Iskoc'la yengem Glingoz'un zafer gunu cunku ucuncu cocuklari kuzenimin dogumgunu bugun. Iyi ki dogdun kuzen. Geleneksel telefon gorusmemizi yapamadik bu sefer, affet. Zaten sana attigim kartta mailine ulasmamis, geri geldi.

Sana maziden hatirlatici bir resim ve sitenin linkini ekledim. Hediyen burada, buraya tikla. Ah ah, birde sizin su kahya isimlerini hatirlasaydim daha guzel olacakti. Web sitesinde ki isimler cagrisim yapmadi. Zaten Ispanyolcamda yok. Bulamiyorum diye catladim kuzencim. Insallah burayi okuyorsundur. Hadi sekerim, dogum gunun kutlu olsun.