Sunday, February 17, 2008

Ilkokul Iki

1984 - (7-8) Ikinci siniftayim. Ali topu tutali bir seneyi gecmis. Suna ile hala arkadaslar. Yoksa bu Suna kardesi miydi?

Ben kendime Aysegul diye yeni bir arkadas buldum. Bu kizin turlu turlu maceralari var. Bazen tatile gidiyor, bazen ev temizliyor, bazen arkadasiyla gezmeye gidiyor.



Artik baska derslerimizde var. O yuzden degisik kitaplarimiz var. Benim kitaplarimin bazilari yeni degil. Bizim aile dostumuzun 2 tane cocugu var. Birbirimizin pesi sira dogmusuz. Eger kitaplar yeni donemde degistirilmemisse biz kitaplarimizi onlarla paylasiriz. Ablamin okudugu kitaplar onlarin buyuk ogluna gecerdi. Ondan bana gecerdi. Benden onun kardesine, onun kardesinden sonrada benim kardesime. Bir baska ailede de boyle uc kardes vardi. Bazen onlarlada paylastigimiz olurdu. Babadan ogula degilde buyukten kucuge gecen bir Kitap Kralligimiz soz konusudur yani :)

Bizi yine annem okula goturuyor. Eczacinin oglunuda goturuyoruz. Cocugun hep sumukleri akiyor. Sinif arkadaslarimla aram nasil bilmiyorum. Iyidir herhalde. Hatirlamiyorum. Dolaptan adam cizmesini ogrendim.


Bir gun saclarimi ormesi icin ogretmenimize gidip ‘sacimi orer misin anne’ dedigimi hatirliyorum. Ama hangi siniftaydim bilmiyorum.


Yine hangi sene olduguna emin olmadigim bir anim var. Bir gun annemle semtimizin carsisinda yuruyerek eve dogru gidiyorduk. Is bankasinin onunde tanidik birini gorduk. Kosarak yanina gitmistik ve sarilip opmustuk. Oglen tatiline girmis bankanin acilmasini bekliyordu. Annemle biraz laflamislardi, saat doldugu halde neden hala acilmadigini merak ediyordu. Biz ise hayranlikla ona bakiyorduk. O kisi Adile Nasit'ti. Televziyondan bize “kuzucuklarim” diye seslenen o tatli kadin.






Yazlarimizi artik Cinarcik’da gecirmeye baslamis olmamiz gerekiyor. Ben hatirlamiyorum ama annem dedi ki ablan 4’e veya 5’e gidiyordu. Ben annemin yalancisiyim. :) Babam Cuma aksamlari geliyor, Pazar aksami veya Pazartesi Istanbul’a geri donuyor.


Dogal olarak hic bir sey hatirlamiyorum. Herhalde annemin dizinin dibinde bir yerlerdeydim. Tahmini olarak: bol bol denize giriyoruz. Deniz de sahilde taslik. O yuzden plastik deniz ayakkabilarimizla giriyoruz. Bu ayakkabilar gecen yaz burada moda olunca pek bir garibime gitmisti. Kucucuk cocukken tasi sahilde ve denizde rahat yuruyebilmek icin zorla giydigimiz plastik cirkin ayakkabilar modaydi!






Bazi resimlerde ilgili sayfalara link verilmistir.


Resimleri ararken birsey farkettim. Benim yasima yakin olan blogu olan bircok kisi bu bahsettiklerimden bahsetmis. Cin Ali, Aysegul, Uykdan Once programi...

Bizim nesil mi eskiyi bu kadar cok ozluyor yoksa bu hep boyleydi fakat biz internet sayesinde birbirimizle daha cok ilestisim halinde oldugumuz icin mi bu kadar cok farkindayiz?

Ya da 30'lu yaslara gelen herkes bunlari hissediyor mu?

0 Yorum: